Pages in topic: < [1 2 3 4] | Türkiyede Çevirmenlerin Vergi Yükümlülüğü Thread poster: dark blue (X)
| Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:42 Member (2007) German to Turkish + ... Vergi türleri ve kodları (Genel kültürümüz artsın be ağbii :))) | Jun 13, 2016 |
--Alıntıdır-- VERGİ TÜRLERİ VERGİ KODU VERGİ ADI 0001 YILLIK GELİR VERGİSİ 0002 ZIRAİ KAZANÇ GELİR VERGİSİ 0003 GELİR VERGİSİ S. (MUHTASAR) 0004 GELİR GÖTÜRÜ TİCARİ KAZANÇ 0005 GELİR GÖTÜRÜ SERBEST MESLEK KAZANCI 0006 GELİR GÖTÜRÜ ÜCRET 0007 DAĞITILMAYAN KAR STOPAJI 0010 KURUMLAR VERGİSİ 0011 KURUMLAR VERGİSİ STOPAJI<... See more --Alıntıdır-- VERGİ TÜRLERİ VERGİ KODU VERGİ ADI 0001 YILLIK GELİR VERGİSİ 0002 ZIRAİ KAZANÇ GELİR VERGİSİ 0003 GELİR VERGİSİ S. (MUHTASAR) 0004 GELİR GÖTÜRÜ TİCARİ KAZANÇ 0005 GELİR GÖTÜRÜ SERBEST MESLEK KAZANCI 0006 GELİR GÖTÜRÜ ÜCRET 0007 DAĞITILMAYAN KAR STOPAJI 0010 KURUMLAR VERGİSİ 0011 KURUMLAR VERGİSİ STOPAJI 0012 GELİR VERGİSİ (GMSI) 0014 BASIT USULDE TİCARİ KAZANC 0015 GERÇEK USULDE KATMA DEĞER VERGİSİ 0017 GÖTÜRÜ USULDE KATMA DEĞER VERGİSİ 0020 MEP İŞTİRAKÇİSİ KURUMLAR VERGİSİ 0021 BANKA MUAMELELERİ VERGİSİ 0022 SİGORTA MUAMELELERİ VERGİSİ 0023 5811 YURT DIŞINDA SAHİP OLUNAN VARLIKLAR 0024 5811 TÜRKİYEDE SAHİP OLUNAN VARLIKLAR(GELİR V. MÜK. OLMAYAN) 0025 YURTDIŞINDA SAHİP OLUNAN VARLIKLAR 0027 GELİR VERGİSİ GEÇİCİ VERGİ 0032 GELİR GEÇİCİ VERGİ 0033 KURUM GEÇİCİ VERGİ 0040 DAMGA VERGİSİ (BEYANNAMELİ DAMGA VERGİSİ MÜKELLEFİ) 0046 AKARYAKIT TÜKETİM VERGİSİ 0048 GELİR V. M.TALİH OYUNLARI ASGARİ VERGİ 0049 HER TÜRLÜ İSPİRTOLAR VE FÜZEL YAĞINDAN ALINAN EK VERGİ 0050 KURUMLAR V. M.TALİH OYUNLARI ASGARİ VERGİ 0051 DİĞER ÜCRETLER 0053 KURUMLAR VERGİSİ KURUM GEÇİCİ VERGİ 0056 OYUN KAĞITLARINDAN ALINAN EK VERGİ 0057 RÖNTGEN FİLMLERİNDEN ALINAN EK VERGİ 0060 MÜLGA MADEN FONU 0061 KAYNAK KULLANIMI DESTEKLEME FONU KESİNTİSİ 0062 MÜLGA KOOPERATİFÇİLİK TANITMA VE EĞİTİM FONU 0067 G.V.K. GEÇİCİ 67/11 MADDESİNE GÖRE YAPILAN İHTİYARİ BEYAN 0071 PETROL VE DOĞALGAZ ÜRÜNLERİNE İLİŞKİN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ 0073 KOLALI GAZOZ, ALKOLLÜ İÇEÇEKLER VE TÜTÜN MAMÜLLERİNE İLİŞKİN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ 0074 DAYANIKLI TÜKETİM VE DİĞER MALLARA İLİŞKİN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ 0075 ALKOLLÜ İÇEÇEKLERE İLİŞKİN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ 0076 TÜTÜN MAMÜLLERİNE İLİŞKİN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ 0077 KOLALI GAZOZLARA İLİŞKİN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ 0091 TÜTÜN MAMÜLLERİNE İLİŞKİN EK VERGİ 0092 HER TÜRLÜ ALKOLLÜ İÇKİLERE İLİŞKİN EK VERGİ 0093 SAİR ŞARAP VE BİRALARA İLİŞKİN EK VERGİ 0094 HER TÜRLÜ ALKOLSÜZ İÇECEKLERDEN ALINAN EK VERGİ 1013 EĞİTİM,GENÇLİK,SPOR VE SAĞLIK HİZMETLERİ VERGİSİ 1018 MAHSUPLARDAN KESİLEN DAMGA VERGİSİ 1020 FON PAYI 1026 5254 SAYILI KANUNA GÖRE MUHTAÇ ÇİFTÇİLERE VERİLEN ÖDÜNÇ TOHUMLUKLARDAN HAZİNE ALACAĞINA DÖNÜŞENLER AİT FAİZ 1027 2004/5682 SAYILI BKK İLE HAZİNE ALACĞINA DÖNÜŞEN TOHUMLUK KREDİLERİNE DÖNÜŞENLER AİT FAİZ 1028 5335 SAYILI KANUNA GÖRE DESTEKLEME FİYAT İSTİKRAR FONUNA AİT FAİZ 1030 PİŞMANLIK ZAMMI 1034 İKİ İHALE ARASINDAKİ FARK İÇİN ALINAN FAİZ 1037 TRAFİK MUAYENESİ PARA CEZALARI 1042 E.KATKI PAYI 1043 ÖZEL İŞLEM VERGİSİ 1046 TEVKİFATTAN ALINAN DAMGA VERGİSİ 1047 DAMGA VERGİSİ 1048 5035 SAYILI KANUNA GÖRE DAMGA VERGİSİ 1049 NOTERLER TARAFINDAN TAHSİL EDİLEN DAMGA VERGİSİ 1050 VERGİ BARIŞI TEFE TUTARI 1051 VERGİ BARIŞI GEÇ ÖDEME ZAMMI 1052 5335 SAYILI KANUNA GÖRE HAZİNE ALACAĞINA DÖNÜŞEN TOHUMLUK KREDİLERİNE AİT GEÇ ÖDEME ZAMMI 1053 5736 SAYILI KANUN UYARINCA GEÇ ÖDEME ZAMMI 1055 DÜŞÜK OLAN DEĞERLEME TUTARI 1060 6111 YENİDEN YAPILANDIRMA TEFE TUTARI 1061 6111 YENİDEN YAPILANDIRMA GEÇ ÖDEME ZAMMI 1067 VERGİ YARGI HARÇLARI 1070 6552 S.K. Yİ-ÜFE TUTARI 1071 6552 S.K. KATSAYI TUTARI 1072 6552 S.K. GEÇ ÖDEME ZAMMI 1084 GECİKME FAİZİ 1085 PARA CEZASI FAİZİ 1086 GECİKME ZAMMI 1087 ERKEN ÖDEME İNDİRİMİ 1088 PEŞİN ÖDEME İNDİRİMİ 1089 ALINAN DİĞER FAİZLER 1090 KANUNİ FAİZ 1091 5736 SAYILI KANUN UYARINCA ALINAN FAİZ 1092 HESAPLANAN FAİZ 1093 6111 KATSAYI TUTARI 1094 DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ ÖDEMELERİNE İLİŞKİN KANUNİ FAİZ 1095 SAVUNMA SANAYİ DESTEKLEME FONU 1096 KONUT FONU 1097 DEVLET İÇ BORÇLANMA SENEDİ FAİZİ 3024 KAYNAK KULLANIMI DESTEKLEME PRİMİ CEZAİ FAİZİ 3061 CEZAİ FAİZ(KAYNAK KULLANIMI DESTEKLEME FONU KESİNTİLERİ) 3073 USULSÜZLÜK CEZASI 3074 ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI 3076 KUSUR CEZASI 3077 AĞIR KUSUR CEZASI 3078 KAÇAKÇILIK CEZASI 3080 VERGİ ZİYAI CEZASI 3099 VUK 112/4,5 MADDESİ GEREĞİNCE ÖDENEN FAİZ 4001 EK GELİR VERGİSİ 4003 EK ÜCRET GELİR VERGİSİ 4004 EK GÖTÜRÜ TİCARİ KAZANÇ VERGİSİ 4005 EK GÖTÜRÜ SERBEST MESLEK KAZANCI VERGİSİ 4006 FAİZ VERGİSİ 4007 EK EMLAK VERGİSİ 4008 GELİR DAHİLİ TEVKİFAT 4009 ELEKTRİK ÜRETİM LİSANS HARCI 4010 EK KURUMLAR VERGİSİ 4011 KURUMLAR VERGİSİ ARGE HARCAMALARI 4012 KURUM DAHİLİ TEVKİFAT 4014 MÜNFERİT GELİR EKONOMİK DENGE V. 4015 TÜRK HAVA KUVVETLERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ VE MİLLİ HAVA SANAYİ KURULMASI KATILMA PAYI 4016 ÜCRETLERDEN ALINACAK E.D.V. 4021 4705 SAYILI KANUNA GÖRE TAHSİL EDİLEN ÖZEL İŞLEM VERGİSİ 4023 5811 YURT DIŞINDA SAHİP OLUNAN VARLIKLAR(BANKA VE ARACI KURUMLAR) 4024 5811 TÜRKİYE DE SAHİP OLUNAN VARLIKLAR 4025 YURTDIŞINDA SAHİP OLUNAN VARLIKLARIN BİLDİRİMİ(BANKA VE ARACI KURUMLAR) 4030 G.V.K. GEÇİCİ 67. MADDESİNE GÖRE YAPILAN TEVKİFAT 4034 MOTORLU TAŞITLAR EK VERGİSİ 4035 4837 S.K EK MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ 4036 4962 S. TAŞIT VERGİSİ 4037 TRAFİK MUAYENE ÜCRETİ HAZİNE PAYI 4040 MÜLGA TRAFİK HİZMETLERİNİ GELİŞTİRME FONU REKLAM GELİRLERİ 4041 GELİR VE KURUM EKONOMİK DENGE VERGİSİ 4042 5035 RTÜK EĞİTİME KATKI PAYI 4043 GÖTÜRÜ EKONOMİK DENGE VERGİSİ 4044 GELİR VE KURUM STOPAJ EKONOMİK DENGE VERGİSİ 4046 AKARYAKIT FİYAT İSTİKRAR PAYI 4047 TEK BAŞINA ALINABİLEN DAMGA VERGİSİ 4048 ŞANS OYUNLARI VERGİSİ 4049 5035 SAYILI KANUNA GÖRE FİNANSAL FAALİYET HARCI 4050 TEKEL SAFİ HASILAT 4060 TECİLLİ ALACAKLARDAN TAHSİLAT 4061 İTHALATTA KAYNAK KULLANIMI DESTEKLEME FONU KESİNTİSİ 4063 NOTER HARÇLARI 4070 G.V.K. GEÇİCİ 70. MD KAPSAMINDA MUHTASARV. 4071 ELEKTRİK VE HAVAGAZI TÜKETİM VERGİSİ 4072 MOTORLU TAŞIT ARAÇLARINA İLİŞKİN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ (TESCİLE TABİ OLMAYANLAR) 4073 ERTELENEN GELİR STOPAJ (4325 4.MADDE/4369 GEÇİCİ 5.MADDE) 4074 ERTELENEN GELİR STOPAJ (4747 SAYILI KANUNUNUN 2.MADDESİ) 4077 MÜNFERİT KURUM E. D. V. 4078 NET AKTİF VERGİSİ 4079 KIYMETLİ MADEN VE ZIYNET EŞYASINDAN ALINAN VERGİ 4080 ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ 4081 5035 SAYILI KANUNA GÖRE ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ 4101 VERGİ BARIŞI MATRAH ARTIRIMI YILLIK GELİR VERGİSİ 4103 VERGİ BARIŞI MATRAH ARTIRIMI GELİR VERGİSİ S. (MUHTASAR) 4107 VERGİ BARIŞI MATRAH ARTIRIMI DAĞITILMAYAN KAR STOPAJI 4110 VERGİ BARIŞI MATRAH ARTIRIMI KURUMLAR VERGİSİ 4112 VERGİ BARIŞI MATRAH ARTIRIMI GELİR VERGİSİ (GMSİ) 4114 VERGİ BARIŞI MATRAH ARTIRIMI BASIT USULDE TİCARİ KAZANC 4115 VERGİ BARIŞI MATRAH ARTIRIMI GERÇEK USULDE KATMA DEĞER VERGİSİ 4121 VERGİ BARIŞI KESİNLEŞEN KAMU ALACAKLARI 2. MADDE 1/AB 4122 VERGİ BARIŞI KESİNLEŞEN KAMU ALACAKLARI 2. MADDE 1/C 4123 VERGİ BARIŞI KESİNLEŞEN KAMU ALACAKLARI 2. MADDE/6 MTV 4124 VERGİ BARIŞI KESİNLEŞMEYEN KAMU ALACAKLARI 3. MADDE 4125 VERGİ BARIŞI İNCELEME VE TARHİYAT 5.MADDE 4126 VERGİ BARIŞI PİŞMANLIK 6.MADDE 1/AB 4127 VERGİ BARIŞI PİŞMANLIK 6.MADDE 1/DİĞER HÜKÜMLER 4128 VERGİ BARIŞI ECRİMİSİL 15.MADDE 4130 VERGİ BARIŞI KIYMETLİ MADEN VE ZİYNET EŞYASI BEYANI 4140 6183 B/4 TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ TAHSİLATI 4150 KURUMLAR VERGİSİ (PETROL GELİRLERİ) 4151 KURUM PETROL GEÇİCİ VERGİ 4171 PETROL VE DOĞALGAZ ÜRÜNLERİNE İLİŞKİN ÖTV TEVKİFATI 4178 GELİR VERGİSİ KANUNU GEÇİCİ 78. MADDE KAPSAMINDA MUHTASAR VERGİSİ 4201 6111 MADDE 6/1-2 GELİR VERGİSİ MATRAH ARTIRIMI 4203 6111 MADDE 8/1-2 MATRAH ARTIRIMI (Ücret) 4204 6111 MADDE 8/3-a, 8/4-a MATRAH ARTIRIMI (Serbest Meslek) 4205 6111 MADDE 8/3-b ve 8/4-c MATRAH ARTIRIMI (Vergiden Muaf Esnaf) 4206 6111 MADDE 8/3-a, 8/4-b MATRAH ARTIRIMI (Kira Stp.) 4207 6111 MADDE 8/3-b ve 8/4-c MATRAH ARTIRIMI (Çiftçiler) 4208 6111 MADDE 8/3-b ve 8/4-c MATRAH ARTIRIMI (Yıllara Sair İnşaat) 4210 6111 MADDE 6/1-3 KURUMLAR VERGİSİ MATRAH ARTIRIMI 4211 6111 MADDE 6/5-6 KURUMLAR (STOPAJ) VERGİSİ MATRAH ARTIRIMI 4215 6111 MADDE 7/1 MATRAH ARTIRIMI 4216 6111 MADDE 7/2a-3 MATRAH ARTIRIMI 4217 6111 MADDE 7/2b-3 MATRAH ARTIRIMI 4218 6111 MADDE 7/2c MATRAH ARTIRIMI 4220 6111 SAYILI KANUNUN 10. MADDESİNE GÖRE VERİLECEK KDV BEYANNAMESİ 4222 6111 SAYILI KANUNUN 11/2 MADDESİNE GÖRE BEYAN 4223 6552 SAYILI KANUNUN 74.MADDESİNE GÖRE BEYAN 4811 4811 VERGİ BARIŞI TECİLLİ TAHSİLAT 9000 İDARİ PARA CEZASI (4703 SK) 9001 EMANETEN YAPILAN TAHSİLAT 9002 NÜFUS PARA CEZASI 9003 SEÇİM PARA CEZASI 9004 ASKERLİK PARA CEZASI 9005 ADLİ MAHKEME PARA CEZASI 9006 1475 SAYILI İŞ KANUNUNA BAĞLI PARA CEZASI 9007 3516 SAYILI KANUNA GÖRE ÖLÇÜ AYAR PARA CEZASI 9008 TRAFİK ZABITASI TESPİTİNE DAYALI ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI 9009 TURİZM PARA CEZASI 9010 TÜKETİCİYİ KORUMA KANUNUNA GÖRE KESİLEN PARA CEZASI 9011 ÇEVRE İDARİ PARA CEZASI 9012 ESNAF S.HARÇ 9013 GÜMRÜK VERGİSİ 9014 YURT DIŞI ÇIKIŞ HARCI 9015 KATMA DEĞER VERGİSİ TEVKİFATI 9016 BİLİRKİŞİ ÜCRETİ 9017 TÜRK ULUSLARARASI GEMİ SİCİL KAYIT HARCI 9018 YILLIK TONAJ HARCI 9019 ELEKTRİK PİYASASI KANUNU PARA CEZASI 9020 MÜKELLEFLERİN VERGİ BORCUNA MAHSUBEN YAPILAN TEVKİFATLAR 9021 4961 BANKA SİGORTA MUAMELELERİ VERGİSİ 9022 KUR FARKI HESABI 9023 YÜKSEK ÖĞRENİM KREDİ BORCU HESABI 9024 KAYNAK KULLANIMI DESTEKLEME PRİMİ HESABI 9025 İHRACATTA VERGİ İADESİ HESABI 9026 GELİŞTİRME VE DESTEKLEME FONU HESABI 9027 ÇALIŞMA İZİN ÜCRETİ 9028 DESTEKLEME VE FİYAT İSTİKRAR FONU HESABI 9029 DİPLOMA HARCI 9030 EK MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ 9031 VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ 9032 EK TAŞIT ALIM VERGİSİ 9033 TDPK İDARİ PARA CEZASI(Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kurulu) 9034 MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ 9035 TAŞIT ALIM VERGİSİ 9036 YİYECEK BEDELLERİ 9037 TEMİNAT O. YAPILAN THS. 9038 İADELERDEN ALACAKLILAR 9039 HESAP KART VE DEFTERLERİNE İŞLENMEYEN TAHSİLATLAR 9040 MERA FONU 9041 MERA FONU PARA CEZASI 9042 MÜLGA TRAFİK HİZMETLERİNİ GELİŞTİRME FONU TİCARİ PLAKA GELİRLERİ 9043 MÜLGA YATIRIM TEŞVİK FONU 9044 4961 S.K. GEÇİCİ 2. MAD. 3.FIKRASINA GÖRE TAHSILAT 9045 TAHSİLATI HIZLANDIRMA TEBLİĞİNE GÖRE VERİLEN TAHAKKUK 9046 ÖZEL HESAP GELİRLERİ 9047 TEK BAŞINA ALINABİLEN DAMGA VERGİSİ 9048 5035 SAYILI KANUNA GÖRE HARÇ 9049 4749 KAMU FINANS BORC YÖN. DÜZEN. HAK. KANUN HAZİNE ALACAKLARI 9050 KARAYOLLARI TAŞIMA KANUNU İDARİ PARA CEZASI 9051 DIŞ SEYAHAT HARCAMALARI VERGİSİ 9052 TAŞINMAZ MALLAR SATIŞ GELİRLERİ 9053 ECRİMİSİL GELİRLERİ 9054 DİĞER TAŞINMAZ MALLAR İDARE GELİRLERİ 9055 TAŞINIR MALLAR SATIŞ GELİRLERİ 9056 DOGALGAZ PİYASASI KANUNU PARA CEZASI 9057 DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ ÖDEMELERİ 9058 PETROLDEN DEVLET HAKKI 9059 TİCARET SİCİL HARCI 9060 MADENLERDEN DEVLET HAKKI 9061 OYUN KAĞIDI GELİRLERİ 9062 TAPU HARÇLARI 9063 YENİDEN İNŞA OLUNACAK BİNA VESAİR TESİSLERİ TESCİL HARCI 9064 PASAPORT HARCI 9065 TRAFİK HARÇLARI 9066 YARGI HARÇLARI 9067 İTHAL VE İMAL RUHSAT VE TEMDİT ÜCRETİ 9068 GEMİ VE LİMAN HARÇLARI 9069 DİĞER HARÇLAR 9070 NOTER KAĞITLARI SATIŞ BEDELİ 9071 TAVİZLERDEN GERİ ALINANLAR 9072 İKRAZLARDAN GERİ ALINANLAR 9073 YEM ANALİZ ÜCRETİ 9074 ŞEKER FİYAT FARKI 9075 AKARYAKIT FİYAT FARKI 9076 BAŞKA MUHASEBE BİRİMİ ADINA YAPILAN TAHSİLAT 9077 MOTORLU TAŞIT ARAÇLARINA İLİŞKİN ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ (TESCİLE TABİ OLANLAR) 9078 GÜBRE DENEY VE ANALİZ ÜCRETİ 9079 4961 S.K. GEÇİCİ 1. MAD. GÖRE PARA CEZASI 9080 DİĞER PARA CEZALARI 9081 ZİMMETLERE GEÇİRİLEN PARA VE DEĞERLERDEN BORÇLULAR 9082 FAZLA VE YERSİZ YAPILAN ÖDEMELERDEN BORÇLULAR 9083 SOSYAL DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMAYI TEŞVİK FONU 9084 İSTİHSAL VERGİSİ 9085 TRAFİK CEZALARI 9086 HESAPLANAN GECİKME ZAMMI 9087 TAKİP GİDERLERİ KARŞILIĞI ALINAN 9088 ÇIRAKLIK FONU 9089 2000/266 SAYILI BKK GEREĞİNCE YATIRIMLARI TEŞVİK FONUNA AKTIRILACAK TUTARLAR 9090 ÇEŞİTLİ GELİRLER 9091 PETROLDEN DEVLET HİSSESİ 9092 YÜKSEK ÖĞRENİM HARÇ KREDİSİ 9093 RESMİ ARABULUCULUK ÜCRETİ 9094 EM.SAN. 17 MAD. GELİRLERİN THK EDİLMEMESİ CEZASI 9095 4961 S.K. GEÇİCİ 2. MAD. 1.FIKRAYA GÖRE TAHSİLAT 9096 4369/15 SUÇA İŞTİRAK EDEN KİŞİLER 9097 HAKSIZ ALINAN VERGİ İADESİ 9098 HAKSIZ ALINAN VERGİ İADESİ CEZASI 9099 KALDIRILAN VERGİ ARTIKLARI 9100 DEFTER TASDİK HARÇLARI 9101 ŞEKER KANUNU İDARİ PARA CEZASI 9102 GEÇİŞ ÜÇRETİ VE İDARİ PARA CEZASI 9103 5188 SK. GÖRE GÜVENLİK RUHSATI HARCI 9104 TELGRAF VE TELEFON KANUNU 2. MADDE İDARİ PARA CEZASI 9105 SPOR MÜSABAKALRINDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİ KAN. UYARINCA İPC 9106 4857 S.K. 101. MAD. KAP. İDARİ PARA CEZALARI 9107 ENERJİ DESTEĞİ ÖDEMELERİNDEN GERİ ALINANLAR 9108 4857 SAYILI KANUNA GÖRE GELİR KAYDEDİLECEK PARA CEZALARI 9109 5326 S. KABAHATLER KANUNU İDARİ PARA CEZASI 9110 93/4000 SAYILI YATIRIMLARIN, DÖVİZ. KAZ. HİZ. TEŞVİKİNE İLİŞKİN B.K.K.`NCA HAKSIZ ÖDENEN ENERJİ TEŞVİK GERİ ÖDEMESİ 9111 ORKÖY FONU GELİRLERİ 9112 2762 SAYILI KANUNA GÖRE ALINAN TAVİZ BEDELİ 9113 GELİR VERGİSİ TEVKİFATI 9114 YABANCI ÜLKEDE GÜÇ VE MUHTAÇ DURUMA DÜŞENLERE YURDA DÖNÜŞ İÇİN ÖDÜNÇ VERİLEN PARALAR 9115 SORUMLU SIFATIYLA VERİLEN KDV. 9116 HAZİNE ZARARININ GERİ ALINMASI 9117 EVRENSEL HİZMETİN GELİRLERİ KATKI PAYI 9118 TELEKOMİNİKASYON KURUMU TARAFINDAN YATIRILAN TELGRAF VE TELEFON KANUNU İDARİ PARA CEZALARI 9119 SİVİL HAVA ARAÇLARI ÜÇÜNCÜ ŞAHIS MALİ MESULİYET DEVLET GARANTİSİ BEDELİ 9120 TELSİZ, TELEFON VE TELGRAF KANUNU İDARİ PARA CEZASI %20 Sİ 9121 5015 SAYILI PETROL PİYASASI KANUNU İPC 9122 5307 SAYILI SIVILAŞTIRILMIŞ PETROL GAZLARI PİYASASI KANUNU İPC 9123 ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURULUNCA ÖDENEN ANALİZ ÜCRETİNİN GERİ ALINMASI 9124 KİŞİLERDEN ALACAK FAİZLERİ 9125 AĞAÇLANDIRMA FONU YÖNETMELİĞİNE GÖRE VERİLEN KREDİLERDEN GERİ ALINANLAR 9126 5254 SAYILI KANUNA GÖRE MUHTAÇ ÇİFTÇİLERE VERİLEN ÖDÜNÇ TOHUMLUKLARDAN HAZİNE ALACAĞINA DÖNÜŞENLER 9127 2004/5682 SAYILI BKK İLE HAZİNE ALACĞINA DÖNÜŞEN TOHUMLUK KREDİLERİ 9128 4447 SAYILI İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU UYARINCA KESİLEN İ.P.C 9129 4904 SAYILI İŞ KURUMU KANUNU UYARINCA KESİLEN İ.P.C. 9130 YABANCILARA VERİLECEK ÇALIŞMA İZİN BELGESİ HARCI 9131 VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ (SAİR İVAZSIZ İNTİKALLER) 9132 KLAVUZLUK VE ROMÖRKÖRCÜLÜK HİZMET PAYI 9133 MAHALLİ İDARELERDEN ALINAN PAYLAR 9134 İKİ İHALE ARASINDAKİ FARK (MENKULMALLAR İÇİN) 9135 İKİ İHALE ARASINDAKİ FARK (GAYRİMENKULMALLAR İÇİN) 9136 ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU PETROL KATILIM PAYI 9137 GELİR VERGİSİ MÜNFERİT BEYAN 9138 KURUMLAR VERGİSİ ÖZEL BEYANI 9139 YABANCI DEVLETLERE AİT VERGİ ALACAĞI 9140 DENİZ ARAÇLARI BAĞLAMA KÜTÜĞÜ RUHSATNAMELERİNDEN VE VİZELERİNDEN ALINACAK HARÇLAR-DENİZCİLİK MÜSTEŞARLIĞI 9141 DENİZ ARAÇLARI BAĞLAMA KÜTÜĞÜ RUHSAT VE VİZE İDARİ PARA CEZASI 9142 BELEDİYELERCE TAHSİL EDİLEN EĞLENCE VERGİSİ %75 LİK KÜLTÜR BAKANLIĞI PAYI 9143 TEDAVİ MASRAFLARININ TAHSİLİ 9144 5809 S.K YETKİLENDİRME ÜCRETİ(KULLANIM HAKKI) 9145 SOSYAL YARDIMLAŞMA DAYANIŞMA VAKFI ALACAKLARI 9146 MOTORLU ARAÇ TRAFİK BELGESİ BEDELİ 9147 MOTORLU ARAÇ TESCİL BELGESİ BEDELİ 9148 4915 ve 5035 SK. GÖRE AVCILIK RUHSATI HARCI 9149 KİRLETİLEN ÇEVRENİNİYİLEŞTİRİLMESİ İÇİNGENEL BÜTÇE KAPS.İD.YAPILAN HARCAMALARIN TAHSİLATI 9150 TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ BİRLİKLERİNİN DESTEKLEME FİYAT İSTİKRAR FONU 9151 YOLCU BERABERİNDE GETİRİLEN TELEFON KULLANIM İZİN HARCI 9152 5602 SAYILI ŞANS OYUNLARI HASILATINDAN ALINAN VERGİ,FON VE PAYLAR 9153 5736 SAYILI KANUN UYARINCA TAHSİL EDİLECEK ECRİMİSİL GELİRLERİ 9154 KİMLİK ADRES PAYLAŞIM SİSTEMİNDEN ALINAN KAYIT KATILIM PAYI 9155 KARAYOLLARI GEÇİŞ ÜCRETİ 9156 ÖZEL YÜK TAŞIMA İZİN BELGESİ 9158 3039 SAYILI ÇELTİK EKİM KANUNU İPC 9159 SPK TARAFINDAN VERİLEN İPC LERİN %50 BÜTÇEYE GELİR KAYDEDİLECEK KISMI 9160 MADENLERDEN ALINAN DEVLET HAKKINDAN %50 İL ÖZEL İDARE PAYI 9161 MADENLERDEN ALINAN DEVLET HAKKININ %30 FAZLALARI(ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PAYI) 9162 KADASTRO HARÇLARI 9163 SİLAH TAŞIMA VE BULUNDURMA VESİKALARI HARCI 9164 PASAPORT SATIŞ BEDELİ 9165 KONSOLOSLUK HARCI 9166 KARAR VE İLAM HARCI 9167 MADENLERDEN ALINAN DEVLET HAKKINDAN %50 (%25 KÖY PAYI) İL ÖZEL İDARE PAYI 9168 KAMU İHALE KANUNU 53. MADDE 9169 MADEN RUHSAT HARCI 9170 BANKA KURULUŞ FAALİYET HARCI 9171 SORUMLU SIFATIYLA VERİLEN ÖTV 1. LİSTE 9172 ASKERİ KANTİN VE SOSYAL TESİSLERDE VERİLEN AÇIĞIN GERİ ALINMASI 9173 ECRİMİSİL 6009 S.K 24. MADDESİ BÜTÇE GELİRİ 9174 ECRİMİSİL 6009 S.K 24. MADDESİ KÖY PAYI 9175 SURİYE UYRUKLULARA AİT TAŞINIR VE TAŞINMAZ MAL GELİRLERİ 9176 ANAYASA MAHKEMESİ BAŞVURU HARCI 9177 5070 SK.13.MADDESİNE GÖRE SİĞORTA ŞİRKETLERİNE KESİLEN İPC 9178 5070 SK. GÖRE ELEKTRONİK SERTİFİKA SAĞLAYICILARINA KESİLEN İPC 9179 6183 SAYILI KANUNUN 79.MADDESİ 9180 TELSİZ, TELEFON VE TELGRAF KANUNU İDARİ PARA CEZASI %80 İ 9181 6111 SAYILI KANUNUN 10. MADDESİNE GÖRE VERİLECEK ÖTV BEYANNAMESİ 9182 5996 SAYILI KANUNA GÖRE VERİLEN İPC. 9183 BİLİRKİŞİ ÜCRETLERİNDEN KESİNTİ SURETİYLE ALINAN GELİR VERGİSİ (İCRA DAİRELERİ) 9184 DAMGA VERGİSİ KESİNTİSİ(İCRA DAİRELERİ) 9185 HESAPLANAN TRAFİK CEZASI FAİZİ 9186 MÜLGA ELEKTRİK ENERJİSİ FONU KATKI PAYI 9187 TİCARİ AMAÇLA TOPLU İNTERNET KULLANIMI SAĞLAYANLARA KESİLEN İPC 9188 ERİŞİM SAĞLAYICILARINA KESİLEN İDARİ PARA CEZASI 9189 5809 S.K. YETKİLENDİRME ÜCRETİ(İDARİ ÜCRET) 9190 ÇEŞİTLİ GELİRLER(GECİKME ZAMMI HESAPLANAN) 9192 YABANCILARA VERİLECEK İKAMET TEZKERESİ HARCI 9193 BES STOPAJ MÜKERRER ÖDEMELERİNİN GERİ ALINMASI 9194 HAK KAZANILMAYAN DEVLET KATKISI(4632 Sayılı Kanun) 9195 HAKSIZ OLARAK YAPILDIĞI TESPİT EDİLEN DEVLET KATKISI(4632 SAYILI KANUN) 9196 EXIMBANK IRAK KREDİ PROGRAMI ANA PARA 9197 6113 SAYILI KANUN KAPSAMINDA DEVİR TAHAKKUKLARI 9198 MUAYENE DENETİM VE KONTROL ÜCRETLERİ 9200 DSİ SULAMA TESİSLERİ İŞLETME VE BAKIM ÜCRETİ 9201 DSİ SULAMA TESİSLERİ YATIRIM BEDELİ 9202 DSİ İÇME-KULLANMA, SANAYİ SUYU ORTAK TESİS İŞLETME VE BAKIM MASRAFI 9203 DSİ HES LERE SU SAĞLAYAN TESİSLERE YAPILAN İŞLETME VE BAKIM MASRAFLARI 9204 JEOTERMAL KAYNAKLAR VE DOĞAL MİNERALLİ SULAR İDARE PAYI 9205 TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ BİLİRKİŞİ ÜCRETİ 9206 TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ TEBLİGAT MASRAFI 9207 İKAMETGAH TEZKERESİ DEFTER SATIŞ BEDELİ 9208 TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ KORUNMASINA KATKI PAYI 9209 ŞİDDET MAĞDURUNA YAPILAN YARDIMIN ŞİDDET UYGULAYANDAN GERİ ALINMASI 9210 ÖZEL BAKIM MERKEZLERİ YÖNETMELİĞİNE GÖRE VERİLEN İPC 9211 ÇEVRE İPC DÖNÜŞÜM GELİRLERİ 9212 ÇEVRE KATKI PAYI (2872 Sayılı Kn. 18.Md.) 9213 GENEL BÜTÇEYE DAHİL, BÜTÇE KAPSAMI DIŞINDAKİ FAALİYETLER NEDENİYLE YAPILAN TEVKİFAT. 9214 HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNUNA GÖRE VERİLEN DİSİPLİN PARA CEZASI 9215 GSM İŞLETMECİLERİ BRÜT SATIŞLARININ % 15 HAZİNE PAYININ % 90'I 9216 SÜT ÜRETİCİSİNDEN KESİLEN HİZMET PAYI 9217 NOTER HİSSESİNİN GERİ ALINMASI 9218 DEVLET DESTEKLERİ KAPSAMINDA EKONOMİ BAKANLIĞI TARAFINDAN YAPILAN ÖDEMELER (KİŞİ NEZDİNDE) 9219 DEVLET DESTEKLERİ KAPSAMINDA DİĞER KURULUŞLAR TARAFINDAN YAPILAN ÖDEMELER (KİŞİ NEZDİNDE) 9220 6200 SAYILI KANUNA GÖRE ALINAN ZAM 9221 DİĞER HİZMET GELİRLERİ 9223 DENETİM KURULUŞLARI YETKİLENDİRME BELGELERİ KAMU MAKTU 9224 DENETİM KURULUŞLARI YETKİLENDİRME BELGELERİ KAMU NİSBİ 9225 DENETİM KURULUŞLARI YETKİLENDİRME BELGELERİ DİĞER MAKTU 9226 DENETİM KURULUŞLARI YETKİLENDİRME BELGELERİ DİĞER NİSBİ 9227 YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK RUHSATI 9228 BAĞIMSIZ DENETCİ YETKİLENDİRME BELGESİ 9229 SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK RUHSATI 9230 YEDİEMİN BORCU 9231 ÇEVRE İPC KARAYOLLARI PAYI 9232 ÇEVRE KATKI PAYI KURUM DÖNÜŞÜM GELİRİ 9235 2015/1 SERİ NOLU KURUMLAR VERGİSİ İÇ GENELGESİNE GÖRE (KIZILAY’DAN) TAHSİL EDİLECEK TUTAR 9236 6183 24 İLA 31 MADDELERİ GEREĞİ ÜÇÜNCÜ KİŞİLERDEN TAHSİL EDİLMESİ GEREKEN AMME ALACAĞI 9238 MADEN İŞLETME RUHSAT BEDELİ 9239 ÇEVRE UYUM MASRAF KARŞILIKLARI 9246 ASBIS MOTORLU ARAÇ TRAFİK BELGESİ BEDELİ 9247 ASBIS MOTORLU ARAÇ TESCİL BELGESİ BEDELİ 9262 TAPU HARCI MEVZUUNA GİREN İŞLEMLERLE İLGİLİ TESCİL VE ŞERHLERİN TERKİNİNDEN ALINAN HARÇ 9264 SÜRÜCÜ BELGESİ DEĞERLİ KAĞIT BEDELİ 9265 SÜRÜCÜ BELGESİ HARCI 9266 YARGILAMA GİDERLERİ 9278 KİŞİLERDEN ALINAN BAĞIŞ VE YARDIMLAR 9301 GENEL BÜTÇE DIŞINDA KALAN KURUMLAR TARAFINDAN YATIRILAN İ.P.C 9302 KARAYOLLARI GEÇİŞ ÜCRETİ/İDARİ PARA CEZASI 9303 6183 S.K. 22/A MADDESİNE GÖRE İ.P.C. 9304 TELGRAF VE TELEFON KANUNU 2.MADDE İDARİ PARA CEZASI 9305 SPOR MÜSABAKALARINDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİ KANUNU UYARINCA İPC 9306 1475 SAYILI İŞ KANUNUNA BAĞLI PARA CEZASI 9307 3516 SAYILI KANUNA GÖRE ÖLÇÜ AYAR PARA CEZASI 9308 SU ÜRÜNLERİ KANUNUNA GÖRE VERİLEN IPC. 9309 TURİZM PARA CEZASI 9310 5549 SAYILI SUÇ GELİRLERİNİN AKLANMASININ ÖNLENMESİ İ.P.C 9311 TÜTÜN MAMULLERİNİN ZARARLARININ ÖNLENMESİNE DAİR KANUN UYARINCA AL.İ.P.C(4207 S.K.) 9312 ELEKTRONİK HABERLEŞME KANUNU İDARİ PARA CEZASI 9313 6112 SAYILI KANUN KAPSAMINDA RTÜK TARAFINDAN VERİLEN İDARİ PARA CEZASI 9314 ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜKLERİNCE VERİLEN İPC 9315 ŞEKER KANUNU İDARİ PARA CEZASI 9316 4054 SAYILI REKABET KANUNUNUN 55. MADDE KAPSAMINDA İPC 9317 5326 SAYILI KANUN UYARINCA CUMHURİYET SAVCILIKLARINCA VERİLEN İ.P.C. 9318 5326 SAYILI KANUN UYARINCA MAHKEMELER TARAFINDAN VERİLEN İ.P.C. 9319 SPK TARAFINDAN VERİLEN İPC.LERİN %50 YATIRIMCILARI KORUMA FONU PAYI 9322 5378 SAYILI ENGELLİLER HAKKINDA KANUN UYARINCA İPC 9323 4250 SAYILI İSPİRTO VE İSPİRTOLU İÇKİLER İNHİSAR KANUNUNA GÖRE VERİLEN İDARİ PARA CEZASI 9324 YERALTI SULARI HAKKINDA KANUNA GÖRE VERİLEN İ.P.C. 9325 SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİGİN ÖNLENMESİ İPC 6222 SK. MD.23 9338 DİĞER GENEL İPC 9341 MERA FONU PARA CEZASI(5326 S.KABAHATLER) 9364 PASAPORT KANUNU İPC. 9399 ANA VERGI YAVRU OLAN THK LARA İŞLEM YAPABİLMEK İÇİN ----------- Kaynak: http://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/yararli-bilgiler/vergi-turu-kodlari
[Edited at 2016-06-13 21:02 GMT] ▲ Collapse | | | Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:42 Member (2007) German to Turkish + ... Dolaylı Vergi | Jun 13, 2016 |
--Alıntıdır-- Gelir ve sermaye üzerinden değil, bir malın satışı gibi tüketim işlemleri üzerinden alınan vergilerdir. Vergi servetten, gelirden ve harcamalardan alınabilir. Harcamalar üzerinden alınan vergiler "dolaylı vergi" olarak adlandırılır. Dolaylı vergiler vasıtalı vergi ya da devredilen vergi olarak da isimlendirilebilir. Vergi mükellefi ve vergiyi ödeyen taraf farklıdır, bir vergi mükellefi tarafından direkt olarak ödenmeyen,... See more --Alıntıdır-- Gelir ve sermaye üzerinden değil, bir malın satışı gibi tüketim işlemleri üzerinden alınan vergilerdir. Vergi servetten, gelirden ve harcamalardan alınabilir. Harcamalar üzerinden alınan vergiler "dolaylı vergi" olarak adlandırılır. Dolaylı vergiler vasıtalı vergi ya da devredilen vergi olarak da isimlendirilebilir. Vergi mükellefi ve vergiyi ödeyen taraf farklıdır, bir vergi mükellefi tarafından direkt olarak ödenmeyen, mal ve hizmet kullanıcısına devredilen (aktarılan) vergiler dolaylı vergilerdir. Örneğin, bir market alışverişi sonrasında tüketici tarafından ödenen KDV, market sahibi aracılığı ile devlete iletilir. Bir diğer ayrım ise verginin sürekliliğine bakılarak yapılabilir. Dolaylı vergiler sürekli değil, vergiyi doğuran ekonomik aktivite gerçekleştirildikçe alınmaktadır. Aynı zamanda "dolaysız vergi" ile karşılaştırıldığında dolaylı vergilerin toplanması devlet açısından daha kolaydır. Katma değer vergisi (KDV), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV), Damga Vergisi, Gümrük Vergisi dolaylı vergilere örnek gösterilebilir. Dolaylı vergiler gelir düzeyinden bağımsız olarak herkes için eşit oranda uygulanır, bu nedenle dolaylı vergilerin yüksek olması toplumun geliri düşük bölümü için dezavantaj sayılmaktadır. Bu terimin İngilizce karşılığı: Indirect Tax -------- Kaynak: http://piyasarehberi.org/sozluk/dolayli-vergi ▲ Collapse | | | Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:42 Member (2007) German to Turkish + ... "Vergi nedir?? Vergi Tanımı - Vergi Anlamı, Vergi Hakkında" | Jun 13, 2016 |
--Alıntı-- Kamuoyunda sağlıklı bir vergi bilincinin oluşturulması ve toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi için 1990 yılından itibaren her yıl Mart ayının son haftası “Vergi Haftası” olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Vergi nedir? Vergiyi kısaca devletin gerçek ve tüzel kişilere yüklediği ekonomik yükümlülük, olarak açıklayabiliriz. Devletin bizlere yani vatandaşlara yüklediği bu ekonomik yükümlülüğün asıl... See more --Alıntı-- Kamuoyunda sağlıklı bir vergi bilincinin oluşturulması ve toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi için 1990 yılından itibaren her yıl Mart ayının son haftası “Vergi Haftası” olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Vergi nedir? Vergiyi kısaca devletin gerçek ve tüzel kişilere yüklediği ekonomik yükümlülük, olarak açıklayabiliriz. Devletin bizlere yani vatandaşlara yüklediği bu ekonomik yükümlülüğün asıl işlevi, devlet harcamalarını karşılayarak yol, su, elektrik, sağlık gibi altyapı hizmetlerini sağlayabilmektir. Vergi ödemenin en temel ilkelerinden biri, toplumsal sınıf farkı tanımadan tüm vatandaşların bu görevi yerine getirmeleridir. Kim, ne kadar vergi öder? Devletin belirlediği vergileri öderken, vergi ödeyen kişilerin, kamu hizmetlerinden yararlanma düzeyi kesinlikle göz önünde bulundurulmaz, bu tamamen kişilerin ödeme gücüyle orantılı bir paylaşımdır. Yani, A ile B'nin devletten yararlandığı hizmetler kesinlikle göz önünde bulundurulmamaktadır. Vergiler ödenirken devlet, sadece vatandaşlarının gelir düzeyine bakar ve kişilerin ödeme gücüne bağlı olarak bir ödeme sistemi geliştirir. A'nın aylık gelirinin B'den daha fazla olduğunu düşünürsen A, B'ye oranla devlete daha fazla vergi ödeyecektir. Vergilendirmenin asıl işlevleri nelerdir? Devlete kaynak yaratarak, yatırım ve harcamalarını karşılanmasını sağlar. Büyümeye katkıda bulunarak, gelir ve servet paylaşımını düzenler. Devletin sağlamakla yükümlü olduğu sağlık, güvenlik gibi temel hizmetleri ve altyapı hizmetlerinin gerçekleşmesini sağlar. Vergi türleri nelerdir? Vergiler, dolaylı vergi ve dolaysız vergi olarak genel bir şekilde ikiye ayrılır. Dolaylı vergi; kişilerin devletten bir hizmet almaları veya bir malı satın almaları sonucunda meydana gelir. Örneğin; oturduğun semtin marketinden aldığın çikolata ve meyve sularını alırken bile, devlete belli bir oranda vergi ödersin. Bu vergileri, K.D.V. ve Tekel vergisi olarak da sayabilirsin. Dolaysız vergi ise, ticaret ile uğraşanların kazandıklarından veya bir iş yerinde ücretli olarak çalışan memur ve işçilerin ücret ve maaşlarından kesilen vergidir. Bir örnek gerekirse, anne veya babanın çalıştığı iş yerlerini düşünebilirsin. Devlet, anne ve babanın her ay aldığı maaşın belirli bir oranı kadar vergi alır. Devlet, bu vergileri çalışan ve maaşı olan her vatandaşından keser. Vergi ödemenin yararları nelerdir? Aynı ülkede yaşayan, devletin sunduğu hizmetlerden yararlanan vatandaşlar olarak hepimizin devlete vergi ödemesi gerekir. Bu ödediğimiz vergiler ile devlet bizlere çeşitli olanaklar sağlamaktadır. Devlet, vatandaşlarının çok daha rahat yaşayabilmesi için, biz vatandaşlardan aldığı vergiler ile halkına çeşitli kullanım olanakları yaratır. Bu olanakları, eğitim aldığın okulu yaptırmak, kullandığın suyu veya televizyon seyredebilmen için harcadığın elektriği evine getirmek olarak sayabiliriz. Vergi ödemek, bir ülkede yaşayan her vatandaşın en kutsal görevlerinden biridir. Devletin de bu vergilerden topladıklarıyla en iyi şekilde hizmet sunması da, vatandaşlarına karşı yerine getirmesi gereken en önemli görevlerden biridir. ------- Kaynak: Vergi nedir?? Vergi Tanımı - Vergi Anlamı, Vergi Hakkında | izafet.net Copyright ©izafet.net http://www.izafet.net/threads/vergi-nedir-vergi-tanimi-vergi-anlami-vergi-hakkinda.506189/#post2211828 ▲ Collapse | | | Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:42 Member (2007) German to Turkish + ... "VERGİLENDİRMEDE ADALET-EŞİTLİK İLKELERİ VE İLİNTİLİ KAVRAMLAR" | Jun 14, 2016 |
--Alıntıdır-- Özden DÜZGÜN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mali Hukuk Uzmanı Marmara Üniversitesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Doktora Öğrencisi Tarih: 10/08/2006 Adalet, bir olması gerekendir, ama olması gerekenin ne olduğu belirsizdir ve yanıtı her zaman bir değer yargısını içerir. Bu görecelik, adaletin hem hukuk dışı alanlarını hem de hukuk içi alanlarını kapsar. Etik alanlar bir yana bırakılırsa, ... See more --Alıntıdır-- Özden DÜZGÜN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mali Hukuk Uzmanı Marmara Üniversitesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Doktora Öğrencisi Tarih: 10/08/2006 Adalet, bir olması gerekendir, ama olması gerekenin ne olduğu belirsizdir ve yanıtı her zaman bir değer yargısını içerir. Bu görecelik, adaletin hem hukuk dışı alanlarını hem de hukuk içi alanlarını kapsar. Etik alanlar bir yana bırakılırsa, adalet, hukukun özü ve amacı olarak açıklanır ve haklılık kavramıyla birlikte anılır. Adalet hukuk düzeninin işleyişinde bir fonksiyon (işlev) üstlenir, yani hukuk adaleti gerçekleştirmek üzere vardır. Adaletin bir türü olarak vergi adaleti, vergilendirmenin hakça olmasıdır. Neyin hakça olduğuna, zamana ve yere göre, hukuk cevap verir, ya da hukuk, hakça vergilendirmeyi gerçekleştirmek üzere belirlediği ölçülerle kavramın içeriğini dolduracaktır.[1] 1.1. Vergi Adaleti Vergi adaleti, üzerinde yüzyıllardan beri tartışılan en önemli vergileme ilkelerinden biridir. Vergilemede adalet kavramı, tarihsel süreç içersinde çok değişik şekillerde değerlendirilmiş, ancak herkes tarafından kabul edilebilir bir şekilde sınırlarını çizme olanağı hala bulunamamıştır. Çünkü, vergide adalet kavramı toplumlara, toplumu meydana getiren kişi ve gruplara, mekan ve zamana göre farklı anlamlarda yorumlanmaktadır. Daha doğru bir ifadeyle, adalet kavramı kesin ve mutlak bir kavram değildir. Bu nedenle, vergi adaleti ne kesin, ne de her zaman ve her yerde belirli ölçülere dayanmaktadır. Hatta vergi adaleti kişiden kişiye değiştiği gibi, aynı kişide bile zaman ve mekana göre vergi adaleti anlayışında değişiklik söz konusu olabilmektedir. Çünkü, toplumu oluşturan fertlerin veya fert gruplarının siyasi, iktisadi sosyal ve hatta ahlaki düşüncelerinde zamanın akışı içinde önemli değişiklikler görülebilmektedir.[2] Kimine göre adil olan davranış kimine göre adaletsiz gelebilir. Bir ülkede demokrasinin ve adaletin gelişmesinin ilk şartı adaletli bir vergi sisteminin hakim kılınmasıdır. Vergi adaletinin sağlanmasında devlet, üzerine düşen görevleri yapabilmek için doğal olarak ülke toprakları üzerinde yaşayanlardan belli kıstaslara göre vergi toplamak zorundadır. Demokrasinin gelişmiş olduğu ülkelere bakıldığında, devlete karşı ilk demokratik hareketlerin vergi ile ilgili olduğu görülür. Tarihteki ilk demokrasi belgesi olan 1215 tarihli Magna Carta İngiliz Kralı ile İngiliz toplumu arasında haraçların ve vergilerin belli bir düzene bağlanmasını sağlamıştır. Tarihteki devlet ve toplum çatışmalarının, anayasal ve yasal düzenlemelerin temelini iktisadi durum ve vergi oluşturmaktadır. Keza diğer Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Anayasa’larında vergi ile ilgili düzenlemeler önemli yer tutmaktadır. Çünkü demokrasinin en önemli unsuru vergidir. Gelişmiş demokrasilerde vergi kaçırmanın cezası da büyüktür, en önemlisi toplum gözünde utanç verici ve onursuz bir suçtur. O nedenle devlet kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmekte ve vergi sistemi kurulurken mümkün olduğunca halk kitleleri arasında adaletli davranılmaktadır. Gelişmiş toplumlarda herkes güçlü ve kalıcı bir devletin ve sağlam bir demokrasinin ancak, istikrarlı ve adaletli bir vergi sistemiyle olabileceğinin bilincindedir.[3] Görülüyor ki, herhangi bir ülkede, vergi yükünün toplumu oluşturan kişiler arasında adil bir şekilde dağıtılmasını amaçlayan bir vergi sisteminde kimden ne kadar vergi alınacağının tespitinde mükelleflerin şahsi ve ailevi durumlarının ve ekonomik güçlerinin göz önünde bulundurulması vergi adaletini sağlama bakımından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca vergi adaleti denildiği zaman, mükelleflerin ödeme güçlerine göre değil de sosyo-ekonomik düzenlemelere de imkan sağlayacak bir vergileme düşünülse dahi en önemli güçlük adalet kavramının belirlenmesinde ortaya çıkmaktadır.[4] Çağdaş sosyal devlette gelir ve servet eşitsizliklerini azaltmada en önemli rolü, vergi politikası oynamaktadır. Anayasanın 73’üncü maddesi, “herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” diyerek, aynı anlayışı dile getirmiştir. Bu ilke, vergi oranlarının, mükellefin mali gücüne göre saptanmasını ifade eder. Vergi hukukunda “artan oranda (müterakki) vergi” denilen ve yöntemi yüksek gelir tabakalarından yüksek oranda, düşük gelir tabakalarından düşük oranlarda vergi alınması suretiyle, gelir eşitsizliklerinin azaltılmasını amaçlar. Vergi politikasının bu amaçla kullanılması, sosyal adalet ve sosyal devlet ilkelerinin bir gereğidir. Ayrıca, bu şekilde toplanan devlet gelirlerinin bir bölümünün, daha çok düşük gelirli grupların yararlanacağı bazı sosyal nitelikli kamu hizmetlerinde kullanılması da, herkese insan haysiyetine yakışır bir hayat seviyesi sağlaması hedefinin gerçekleştirilmesine yardım eder.[5] Ne var ki, sadece artan oranlı tarifeye uygun bir vergileme ile vergi adaletinin tek başına gerçekleştirilmesi olanağı yoktur. Örneğin özürlü kişilere sadece artan oranlı tarifeye göre vergi uygulanırsa fiziki ve sosyal durumları gözardı edilmiş olur bu da vergi adaleti açısından yetersizdir. Çünkü artan oranlı vergilemede amaç mali güce göre vergi almaktır. Bu nedenle, vergilemede yatay ve dikey eşitliğin sağlanmasına ilişkin düzenlemelerin de yapılması gerekir. 1.2. Adam Smith’in Vergilemede Adalet İlkesi İlk iktisatçılar vergi konularını, yazdıkları iktisat kitapları içinde incelemişlerdir. İktisat ilminin kurucusu Adam Smith vergileme prensiplerini “Milletlerin Serveti” adlı kitabında ortaya koymuştur. Adam Smith’in ortaya koyduğu vergileme prensipleri dört[6] tane olup bunlar uzun süre vergilemenin kutsal, altın kuralları olarak kabul edilmiştir. Bu vergileme prensipleri halen geçerliliğini korumaktadır. Adam Smith “Milletlerin Serveti” adlı kitabının ikinci bölümünde aynen şöyle demektedir; “Her devletin vatandaşları, devlet harcamalarına mümkün olduğu kadar, vergi ödeme güçleri göz önünde tutularak, yani devletin korunması altında elde ettikleri gelirle orantılı olarak katkıda bulunmalıdır.” Vergilemede adalet prensibi, zamanla vergi yükümlülerinin ödedikleri vergiler sebebiyle katlandıkları fedakarlıkta eşitlik sağlanması şeklinde anlaşılmıştır. Bu konuda birbirinden farklı üç çeşit fedakarlık üzerinde durulmuştur. Bunlar eşit mutlak fedakarlıklar, eşit oransal fedakarlık ve eşit marjinal fedakarlık kavramlarıdır. Eşit mutlak fedakarlık kavramında vergi yükümlüleri ödedikleri vergi dolayısıyla aynı mutlak faydadan mahrum olurlar, vazgeçerler. Eşit oransal fedakarlık kavramında belirli bir vergi yükü, vergi yükümlüleri arasında dağıtılırken vergi yükümlüleri arasında vazgeçilen faydalarda oransal eşitlik sağlanacaktır. Eşit marjinal fedakarlık kavramına göre vergi yükümlüleri ödedikleri son birim vergi dolayısıyla aynı fedakarlığa katlanacaktır.[7] Eşit marjinal fedakarlık vergi adaleti açısından daha uygundur. 1.3. Eşitlik İlkesi İlk anda verginin adalet ve eşitlik ilkesi aynı şeyi ifade ediyor gibi gelebilir. Eşitlik ilkesi adalet ilkesinin tamamlayıcısıdır. Eşitlik ilkesinin yer almadığı bir vergi sisteminde vergi adaletinden söz edilemeyeceği açıktır. Aynı koşullara ve aynı gelire sahip iki mükellefin birisinin diğerinden daha az vergi ödemesi kadar, farklı koşullara ve farklı gelire sahip iki mükellefin aynı tutarda vergi ödemeleri de vergi eşitliği ilkesine ters düşerek vergi adaletini zedeleyecektir.[8] Eşitlik ilkesi, 1982 Anayasasının 10. maddesinde: “Herkes, dil, ırk, renk cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerden kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”[9] şeklinde ifade edilmiştir. Öte yandan, bir kanunun her zaman herkes için aynı hükümler taşıması mümkün değildir. Kanun yapma, daima, kişilerin veya durumların bazı özellikleri yönünden benzerlikleri veya farklılıklarına dayanan sınıflandırmaları içerir. Şu halde kanunların, maddi hukuki eşitlik normu açısından denetlenmelerinde sorun, hangi sınıflandırma veya farklılaştırma türlerinin eşitlik ilkesine aykırı düşeceğidir. Anayasa Mahkemesine göre kanun önünde eşitlik ilkesi[10], ‘‘herkesin her yönden aynı hükümlere bağlı olması gerektiği anlamına gelmez. Bu ilke ile güdülen amaç, benzer koşullar içinde olan, özdeş nitelikte bulunan durumların yasalarca aynı işleme uyruk tutulmasını sağlamaktır.”[11] Aynı yönde başka bir kararda da şöyle denilmiştir: “Anayasada öngörülen eşitlik … herkesin aynı hak ve yükümlülüklere sahip olması anlamında değildir. Eşitlik her yönüyle aynı hukuki durumda olanlar arasında söz konusudur. Hukuk felsefesine girmiş bir deyimle ‘eşitlerin eşitliği’ anlamındadır. Farklı durumda olanlara, yani eşit olmayanlara, farklı kurallar uygulanması, yani ‘eşit olmayanların eşitsizliği’ eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz.”.[12] Özürlü bir kişi de özürlü olmayanlardan (bedensel zihinsel ve duygusal yönden) farklı olduğu için bunlara yapılacak vergi kolaylıkları Anayasa’nın 10’uncu maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine ters düşmez. Yukarıda vergilerle ilgili hükümler açısından baktığımızda, herkes ibaresi ile getirilen genellik ilkesinin yanında vergi adaletinin gerçekleştirilmesi amacıyla eşitlik ilkesi de gözetilmektedir. Eşitlik ilkesi yatay ve dikey eşitliği gerçekleştirmek amacıyla kendi içinde ayrılmaktadır. Vergilendirme açısından benzer durumda olanların aynı hükümlere tabi tutulmaları ile yatay eşitlik, farklı durumda olanların farklı hükümlere tabi tutulmaları ile dikey eşitlik gerçekleştirilmektedir. Dikey eşitlik kavramında ön plana çıkan husus ise sosyal devlet anlayışıdır[13]. 1.3.1. Vergilemede Yatay Eşitlik Bu ilkeye göre, aynı düzeyde gelir elde eden vergi mükellefler, eşit vergi ödemelidir. Ancak, bu ilkenin başarı ile uygulanabilmesi için, gelirin ekonomik anlamda tanımı yapılarak, vergi matrahının gelirin bütün öğelerini içermesi sağlanmalıdır. Yani, parasal-parasal olmayan, maddi-maddi olmayan, gerçekleşmiş-gerçekleşmemiş ayrımı yapılmadan, her tür gelir öğesi üniter vergi beyannamesinde yer almalıdır. Ülkemizde gelir ekonomik anlamda tanımlanmadığı gibi, ayrıca, çok sayıdaki muafiyet ve istisnalar ve diğer vergisel teşvikler nedeniyle yatay eşitlik kuralı uygulanamamaktadır.[14] 1.3.2. Vergilemede Dikey Eşitlik Bu ilkeye göre vergilemede adaletin sağlanabilmesi için, farklı gelir düzeyindeki vergi mükelleflerinin farklı vergi ödemeleri gerekmektedir. Bundan dolayı, gelir düzeyi yüksek olan bir mükellef, düşük gelirli bir mükellefe göre daha fazla vergi ödemelidir. Ancak, vergi teşvik araçlarından yararlanan bir çok mükellef, kendilerinden daha az gelir elde eden mükelleflere göre daha az vergi öderler. Örneğin, hazine bonosu ve devlet tahviline yatırım yapan bankalar ve aracı kurumlar, bu tür menkul kıymet gelirlerinin vergisiz olması nedeniyle, çalışanlara göre çok daha az oranda vergi ödemektedirler.[15] Bu vergi adaletine ters düşmektedir. Bununla beraber örneğin aynı işyerinde çalışan sakat bir işçi, sakat olmayan işçilere göre sakatlık indiriminden yararlanmasından dolayı daha az gelir vergisi vermesi dikey eşitliğin sağlandığının bir göstergesidir. Sakat kişi aynı işi yaparken sakat olmayana göre daha çok çaba sarfetmekte ve daha çabuk yorulmaktaysa o kişinin aynı gelir vergisi ödemesi adaletsiz olur. 1.4. Vergisel Koruma Vergi kanunlarının genel hükümleri karşısında zaman zaman bazı özel durumdaki mükelleflerin, durumlarının dikkate alınması ve buna uygun düzenlemeler yapılması zorunluluğu ortaya çıkabilir. Bu zorunluluk kişisel, bölgesel veya ülke çapında olabilir. Bu ihtiyacı karşılamak üzere vergi mevzuatında muafiyet, istisna ve indirimler öngörülebilir. Bu muafiyet ve indirimlerin amacı, her hangi bir konuyu teşvik etmek değil, genel düzenlemelerin uygulanmayarak mükellefin çeşitli gerekçelerle korunmasını sağlamaktadır.[16] Ülkenin vergi sisteminde yer alan koruma önlemlerine iyi bir örnek olarak, ne yazık ki bizim vergi sistemimizde bulunmayan, yaşam için zorunlu olan gelirin vergi dışı kalmasını amaçlayan en az geçim indirimi gösterilebilir. Vergi kanunlarında yer alan koruma tedbirlerine örnek olarak; - Tabii afet halinde verginin terkini, sürelerin işlememesi ve vergi cezası kesilmemesi, - Ekonomik olarak zor durumda bulunan mükelleflerin vergi borçlarının taksitlendirilmesi, - Sakatların diğer vatandaşlara oranla olan rekabet gücünün arttırılmasını amaçlayan sakatlık indirimi, - Sakatlar tarafından kullanılan araçlar için getirilmiş çeşitli vergi istisnaları, - Basit usulde vergilendirilen tüccarlar ile serbest meslek kazanç sahiplerinden sakat olanlara uygulanan indirim, - Kazancıyla ancak geçimini sağlayacak durumda bulunan esnaf ve küçük çiftçinin vergiden muaf tutulması, gösterilebilir.[17] Dikkat edileceği üzere yukarıda düzenlemelerle esas olarak sosyal veya ekonomik gerekçelerle mükellefler genel kuralların dışına çıkarılmakta, bazen vergi indirim ve istisnalarıyla, bazen de tahakkuk etmiş verginin terkini veya taksitlendirilmesi yoluyla mükellefler ekonomik olarak korunmaya çalışılmaktadır.[18] 1.5. Verginin Sosyal Amacı Sosyal devlet, toplum içinde zayıf olan tabakaları himaye edici önlemler alır. Kuvvetli olanlara dolaylı ve dolaysız olarak zayıflar lehine görevler yükler, gerekirse zayıf olanlara doğrudan doğruya yardım elini uzatır. Bu bağlamda verginin sosyal amacı; gider politikası önlemleriyle yeterli düzeyde gerçekleştirilemeyen gelir ve servetin ekonomik yönden güçsüz olanlar lehine, politik olarak istenilen düzeyde dağıtılmasını sağlamaktır. Doğal olarak, bunun dışında sosyal nitelikli özel amaçlar da güdülebilir. Bundan başka, vergilerin adaletli bir yapıya sahip olması gereği de onun sosyal amacı olmalıdır.[19] Vergi adaletine ulaşma bakımından, iyi ve koşullara uygun bir biçimde saptandıkları ve uygulandıkları taktirde doğrudan etkisi bulunan indirimler, bağışıklıklar ve istisnalar; farklı boyutlarda olmak üzere tüm vergi sistemlerinde kabul edilmiş ve uygulanmaktadırlar. İnsanca yaşamayı ve asgari kültürel gereksinmeleri sağlayıcı bir uygulama yolu ile bireylerin ödeme güçlerinin saptanmasında, esas alınacak ölçülerin ne olacağını belirlemeyi amaçlayan sosyal içerikli indirimler, bağışıklıklar ve istisnaların hacmi; ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel gelişmişlik düzeyine göre büyümekte ya da küçülmektedir. Söz konusu indirimler, bağışıklıklar ve istisnalar iyi ve gerçeklere uygun biçimde düzenlenmiş olmaları halinde, vergi adaletini olumlu yönde etkilemektedirler. Bu uygulamalar, sağlamış oldukları kazanç ve iratları ile yaşamını sürdürecek olanakları bile zaman zaman elde edemeyen finansal güçlükleri yetersiz kimseler ile, mükelleflerin kendilerinin ve bakmakla yükümlü bulundukları kimselerin yaşamlarını asgari düzeyde sürdürebilmeleri için gerekli olan kazanç ve iratların vergi dışı bırakılması biçiminde yürütülmektedir.[20] 1.6. Vergi Muafiyet ve İstisnaları Muafiyet, vergi kanunlarına göre, kendileri için vergi borcunu doğuran bir olay bulunmakla beraber, yine aynı veya diğer kanunlarla belirli kişiler veya kişi gruplarının açıkça vergi mükellefiyeti dışında bırakılması demektir. Vergi hukuku bakımından yapılan bu tanımdan anlaşılacağı üzere, bir vergi kanununun hükümlerine uygun olarak esas itibariyle mükellef olması gereken bazı kişiler veya kişi gruplarının örneğin, dernek veya şirketlerin, aynı kanunun açık hükümleriyle o verginin mükellefi sayılmaması muafiyet sözcükleriyle adlandırılır. Vergi Kanununun hükümleri içinde esasen vergilendirilmesi gereken belirli kısım vergi kanunlarının (kişiler değil) ayrı kanun hükümlerine göre vergi dışı bırakılmasına istisna denilmektedir. Şu halde, muafiyet sözcüğü, belirli kişiler için: istisna sözcüğü ise, belirli konular için kullanılmaktadır. [21] Genellik ilkesine göre, herkesin (mali gücüne göre) vergi ödemek zorunda olmasına rağmen, hiçbir ülkede bunun tam olarak uygulandığı görülmemektedir. Esasen bu mümkün olmadığı gibi gerekli olup olmadığı da teorik düzeyde sürekli tartışılmıştır. Şöyle ki, vergi kanunlarına göre, vergi mükellefi olan bazı kimseler veya kişi grupları, vergiyi doğuran olayın meydana gelmesine rağmen, aynı veya diğer vergi kanunlarıyla vergi dışı bırakılmaktadır. Bazen de, verginin konusunu oluşturan muayyen bir miktar, belirli şartlar altında vergilendirilmektedir. İşte, belirli şartlara sahip vergi mükelleflerinin vergi dışı bırakılmasına yani sübjektif mükellefiyetteki tahditlere (daraltmalara) muafiyet, objektif mükellefiyetteki, yani verginin konusundaki tahditlere (daraltmalara) ise istisna denilmektedir. O halde, muafiyette gerçek ve tüzel kişilerin sübjektif durumları, istisnada ise vergi konularının objektif durumları dikkate alınmaktadır. Netice itibariyle, çeşitli nedenlerden dolayı (örneğin mali, iktisadi, sosyal ve hatta siyasi nedenler gibi) verginin mükellefiyetinin ve konusunun bir kısmının vergi dışı bırakıldığı görülür. Vergi mükellefleri ve konusundaki sınırlamaları ifade eden muafiyet ve istisnalar tam veya kısmi, devamlı veya geçici, mutlak veya şarta bağlı olabilirler.[22] 1.7. Negatif Gelir Vergisi İlk kez A.B.D.’de 1960-1970 yılları arasında Milton Friedman, Robert Theobald ve James Tobin tarafından uygulanması teklif edilen negatif gelir vergisi; sosyal yardım programlarına alternatif olarak geliştirilmiştir. Negatif gelir vergisi, toplumda minimum olarak kabul edilen gelirin altında geliri olan herkese para yardımı yaparak minimum geliri garanti eden tekniktir. Negatif gelir vergisi, bir transfer harcamasıdır, çünkü, negatif gelir vergisi, belirli bir gelir düzeyinin altında gelir elde edenlere, işsiz kalıp gelir elde edemeyenlere, asgari bir geçim düzeyi sağlamak amacıyla devletçe yapılan ödemeleri ifade etmektedir. Negatif gelir vergisi şeklinde yapılan ödemelerin topluma sağlayacağı sosyal fayda, özel faydadan daha fazladır. Şöyle ki; düşük gelir düzeyindeki kişiler, negatif gelir vergisi ile elde edecekleri ek gelirleri sağlık koşullarının düzeltilmesinde ve eğitimlerinde de kullanacaklardır. Bu tür harcamalar uzun dönemde kişilerin verimliliklerinde ve bunun sonucu olarak, toplam üretim miktarında artışa neden olacaklardır.[23] Ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için sermaye geliri elde edenler lehine konulan teşvik önlemleri, vergiden kaçınabilme olanaklarının varlığı nedeniyle, gelir dağılımı düşük gelirliler aleyhine bozulur. Bu nedenle, negatif gelir vergisiyle, bozulan gelir dağılımını düzeltme amacı güdülmektedir. Uygulanmakta olan pozitif gelir vergisi sisteminde, belli bir düzeyin üstünde gelir elde eden kimselerden vergi alınmaktadır. Negatif gelir vergisi ise, bir kimsenin normal yaşam için saptanan gelir düzeyinin altında gelir elde etmesi ya da hiç gelir elde etmemesi durumunda, devlet tarafından bu kimseye vergi ödemesi yapılmasıdır. Ne var ki, sosyal amaçlarla yoksulluk çizgisinin altında gelir elde edenlere ve hiç gelir elde edemeyenlere devlet bütçesinden vergi ödenmesi, gelir dağılımını iyileştirirken, kaynak ayırımı fonksyonunda önemli çarpıklıklara yol açabilmektedir. Şöyle ki negatif gelir vergisinden yararlananlar iş aramaktan vazgeçerler. Bu nedenle, GSMH azalacağından, tekrar gelir dağılımı sorunu yaşanacaktır. Gelişmiş ülkelerin çoğunda negatif gelir vergisi uygulanmamakta olup, genellikle en az geçim düzeyine eşit gelirin vergilenmemesi yoluna gidilmektedir. Bu durumda gelir vergilemesiyle sosyal güvenlik yardımları ahenkleştirilerek, etkin çözümlere ulaşılabilmektedir.[24] En az geçim düzeyindeki gelirin vergilenmemesi birçok Avrupa ülkesinde uygulanmaktadır. Böylece kaynak ayırımı problemini de önemli ölçüde gidermişlerdir. Türkiye’de en az geçim uygulamasına geçilmesi (etkin bir denetim ile beraber) gelirin adaletsiz dağılımı problemini bir nebze azaltacaktır. [1] SOYDAN, Billur Yaltı, ‘Vergi Adaleti Kavramında Soyuttan Somuta: Türk Anayasa Mahkemesi Kararlarını Eşitlik, Özgürlük ve Sosyal Devlet Kavramları İle Okumak,Vergi Sorunları Dergisi, Maliye Gelirler Kontürolörleri Derneği Yayını, Ağustos, 1998, s.98 [2] AKSOY, Şerafettin, Kamu Maliyesi, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1998, s.226 [3] UFACIK, Ömer, Vergi Adaletsizliği, http://www.alomaliye.com, 28.10.2003, [4] AKSOY, Şerafettin, a.g.e., s.227 [5] ÖZBUDUN, Ergun, Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, 1992, s.106 [6] Vergilemede; Adalet, Muayyenlik, Uygunluk, Tasarruf Prensipleri [7] TÜRK, İsmail, Kamu Maliyesi, Turhan Kitabevi, 1992, s.156 [8] ÇELİK, Binnur Tüzün, Vergilemede Müdehale İlkesi, Ankara, 2001, s.18 [9] T.C. Anayasası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2002, s.58 [10] ÖZBUDUN,a.g.e., s.113, [11] E. 1976/3, K. 1976/23, k.t. 13.4.1976, AMKD, Sayı 14, s.166 [12] E. 1988/7, K. 1988/27 k.t. 27.9.1988, AMKD, Sayı 24, s.421 [13] ÖNCEL, Mualla,Vergi Hukuku, Ankara-2001, s.41. [14] ŞENER, Orhan, Kamu Ekonomisi, Alkım Yayınları, İatanbul, 1998, s.209 [15] ŞENER, a.g.e., s.210 [16] BIYIK Recep - Aydın KIRATLI; Vergi Teşvikleri ve Korumaları, Maliye Hesap Uzmanları Derneği, Temmuz 2001, s. 6 [17] BIYIK-KIRATLI, a.g.e., s. 6 [18] BIYIK-KIRATLI, a.g.e., s. 6 [19] TAŞ, Metin, Vergi Politikaları Bağlamında, Bir Yaklaşım, Ekin Kitabevi, Bursa, 2000, s.43 [20]AKDOĞAN, Abdurrahman, Gelir Vergisi Açısından Vergi Adaletine Teknik Bir Yaklaşım, Maliye ve Vergi Hukuku Enstitüsü Yayın No:9, Ankara,1980, s.26 [21] YALÇIN, Hasan, Gelir Ve Kurumlar Vergisi Uygulamasında Muafiyet Ve İstisnalar, Kılavuz Yayınları, İstanbul, Kasım, 1997, s.10 [22] AKSOY, a.g.e., s.228 [23] GİRAY, Filiz, Maliye Yazıları, Negatif Gelir Vergisi İle Sosyal Yardımlaşma Ve Dayanışmayı Teşvik Fonunun Niteliği Ve Karşılıklı Değerlendirilmesi, s.104 [24] ŞENER, a.g.e., s.242 Kaynak: www.MuhasebeTR.com (Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır .) ------- Kaynak: http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/ozden/003/
[Edited at 2016-06-14 20:26 GMT] ▲ Collapse | |
|
|
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:42 Member (2007) German to Turkish + ... "ÜLKEMİZDE VERGİ ADALETİ NASIL SAĞLANIR? " | Jun 14, 2016 |
--Alıntıdır-- Hasan Yaşar Özfidan Yazıyor ================== Malum, ülkemizdeki vergi adaletsizliğinden yöneticiler dahil herkes şikayet etmektedir. Genel olarak konuyu ele aldıktan sonra, bunun nedenlerine ve çözüm yollarına herzamanki kendime özgü bakış açısıyla yazımın sonunda değinmek istiyorum. Ülkemizde vergi adaletsizliğinin ve vergi oranlarının yüksek olmasını... See more --Alıntıdır-- Hasan Yaşar Özfidan Yazıyor ================== Malum, ülkemizdeki vergi adaletsizliğinden yöneticiler dahil herkes şikayet etmektedir. Genel olarak konuyu ele aldıktan sonra, bunun nedenlerine ve çözüm yollarına herzamanki kendime özgü bakış açısıyla yazımın sonunda değinmek istiyorum. Ülkemizde vergi adaletsizliğinin ve vergi oranlarının yüksek olmasının en büyük nedeni, kayıtdışı ekonominin kontrol altına alınamamasıdır. (Hasan Yaşar Özfidan Savı.) Günümüzde dünyadaki kayıt dışı sektörün büyüklüğü 3 trilyon dolar olarak tahmin edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde ise kayıt dışı ekonomi, GSMH’nin %10-15’i civarındadır. Türkiye'nin kayıtdışı ekonomide en kötü ülkeler olan Nijerya, Mısır ve Tunus'un (yüzde 68-76) hemen ardından gelmektedir. Ülkemizde arda arda yaşanan ekonomik krizler kayıt dışı faaliyetlerin artmasına zemin hazırlamıştır. Ekonomik kriz dönemlerinde, işsiz kitleler kayıtlı ekonomide bulamadıkları istihdam imkanlarını kayıt dışı faaliyetlerde aramaktadırlar. İşletmeler de krizin olumsuz etkilerini azaltmak için üretimlerini kayıt dışı faaliyetlere yönelterek istihdam ve üretim maliyetlerini düşürmeye çalışmışlardır. Özellikle sanayi sektöründe, teknolojik gelişmelerden dolayı emeğe dayalı üretim yerini makinaya dayalı üretime bırakmıştır. Bu durum niteliksiz iş gücünün işsiz kalmasına neden olmuştur. İşsiz kalan bu işgücü de geçim kaygısıyla kayıt dışı faaliyetlere yönelmiştir. Yer altı ekonomisi, illegal ekonomi, kara ekonomi, resmi olmayan ekonomi, gizli ekonomi, düzensiz ekonomi, marjinal ekonomi, kayıp ekonomi, karaborsa ekonomisi, gözlenemeyen ekonomi, nakit ekonomisi, paralel ekonomi, enformel ekonomi, vergi dışı ekonomi ve benzer anlamlara gelen kayıt dışı ekonomi kavramı; bilinen istatistiki yöntemlere göre tahmin edilemeyen ve gayri safi milli hasıla hesaplarını elde etmede kullanılamayan gelir yaratıcı ekonomik faaliyetlerin tümüdür. Kayıt dışı ekonomi, kamunun denetimi dışındaki ekonomik faaliyetler olarak da tanımlanabilir. Batı ülkelerinde, kayıt dışı ekonomi denildiğinde daha çok uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi yasadışı sektörler akla gelmektedir gelişmekte olan ülkelerde ise bunlar da dahil olmak üzere kayıt dışı ekonomi daha çok eşya ve hizmet akımlarının belgelendirilememesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bireylerin veya işletmelerin ekonomik faaliyet ve işlemlerini kamunun denetimi dışında tutmasının en önemli nedeni ise vergi kaçırma arzusudur. Ülkemizde, özellikle kayıtlı işletmelere getirilen her yeni yükümlülük, kayıtdışı ekonominin gelişmesine neden olmaktadır. Kayıt dışı ekonomiyi genel olarak mali, siyasal, ekonomik ve coğrafik nedenler olmak üzere 4 Başlık altında toplayabiliriz. - Mali Nedenler: Vergi oranlarının yüksekliği, vergilendirme ortamının belirsizliği, muhasebe ve müşavirlik hizmetlerinin yetersizliği, vergi idaresi ve denetiminden kaynaklanan nedenler başlıkları altında toplayabiliriz. - Siyasal Nedenler: Mükelleflerin kayıp ve kaçaklar konusunda davranışlarını etkileyen en önemli nedenlerden biride siyasilerin şimdiye kadar uygulamış oldukları popülist politikalardır. Ülkemizde siyasal iktidarlar, şimdiye kadar genellikle baskı gruplarının istekleri doğrultusunda kararlar alarak oy uğruna vergilendirmeden vazgeçebilmekte ve vergi yükünü belirli kesimlere yükleyebilmişlerdir. Ayrıca, istikrarlı bir vergi politikasının uygulanmaması ve sık tekrarlanan vergi afları da siyasi nedenler arasında yer almaktadır. - Ekonomik Nedenler: Kayıtdışı ekonominin yoğun bir şekilde yaşadığı ülkelerde en önemli ekonomik sorunlardan biriside enflasyondur. - Coğrafik Nedenler (Hasan Yaşar Özfidan Savı.): Benim ileri sürdüğüm bana göre kayıtdışı ekonominin en önemli nedenlerinden biri de ülkemizin içinde bulunduğu coğrafi konumudur. Tarihi ipekyolunu barındıran ülkemizin, Asya ile Avrupa arasında önemli bir köprü durumunda olması nedeniyle kaçakçılığın önemli boyutlarda olması ve birtürlü önlenememesidir. Ülkemizdeki kayıtdışı ekonominin en önemli kalemini yasadışı yollardan ve kaçakçılık yoluyla elde edilen gelirler oluşturmaktadır. Bence, ülkemizde kayıtdışı ekonominin ve rüşvetin büyük boyutlarda olmasının en önemli nedeni budur. Bu konunun hassasiyetini ve önemini uluslararası platformlarda iyi anlatmamız gerekir. Kayıtdışı Ekonominin büyük boyutlara ulaştığı ülkelere bakacak olursak: Kayıtdışı ekonominin GSYİH’a oranı % Ülkeler % Ülkeler % Ülkeler % Nijerya 76 Yunanistan 27 Fransa 15 Tayland 70 Macaristan 26 Almanya 14 Mısır 68 İtalya 24 Avustralya 13 Filipinler 50 İspanya 22 Hollanda 12 Meksika 49 Belçika 21 İngiltere 11 Türkiye 45 Arjantin 20 Hong Kong 11 Rusya 40 İsveç 19 Avusturya 10 Malezya 39 Danimarka 19 ABD 9 G.Kore 38 Kanada 15 Japonya 8 Brezilya 29 Çek Cum. 15 İsviçre 8 Kaynak: The Economist, Türkiye için DİE. Kayıtdışı Ekonominin Resmi GSMH'ya Oranı (Yüzde) Gelişmiş Ülkeler Ortalaması. 15. Gelişmekte Olan Ülkeler Ortalaması. 30. Türkiye. 66. Kaynak: Devlet Planlama Teşkilatı, Temel Ekonomik Göstergeler, Ekim 2000, s.82; Devlet İstatistik Enstitüsü, Aylık İstatistik Bülteni, Mayıs 1998, s.494; Devlet İstatistik Enstitüsü, Türkiye Ekonomisi İstatistik ve Yorumlar, Şubat-Mart 2000, ss. 249-253; Devlet İstatistik Enstitüsü, Türkiye Ekonomisi İstatistik ve Yorumlar, Ekim-Aralık 2002, ss. 254-257. Vergileri inceleyecek olursak; Ülkemizde vergiler, dolaylı vergi ve dolaysız vergi olarak genel bir şekilde ikiye ayrılır. Dolaylı vergi, mal yada hizmet karşılığı için ödenen paranın içine otomotik olarak ilave edilmiş olan ve ödeme yapıldığında peşin olarak ödenen, tüketimi hedef alan ve gelirin harcanması işlemlerini vergilendiren vergilerden meydana gelir. Bunlara örnek olarak yiyecek ve içecek satın alırken fiyatlarının içine KDV olarak ilave edilen katma değer vergisi, iletişim ücretlerinden alınan özel iletişim vergisi, şans oyunlarından alınan şans oyunları vergisi, tekel ve benzinden alınan akaryakıt tüketim vergilerini gösterebiliriz. Dolaysız vergi ise, geliri hedef alır ve gelirin elde edilmesine ilişkin işlemleri vergilendirir. Doğrudan vergi daireleriyle muhatap olunur. Bunlara örnek olarakta, gelir vergisi kurumlar vergisi, emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergilerini gösterebiliriz. Bir ülkede, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı incelenirken, dolaylı ve dolaysız vergilerin, toplanan vergiler içindeki payının karşılaştırılması, çok sık kullanılan bir yöntem. Nedenine gelince, dolaysız vergiler (gelir vergisi, kurumlar vergisi, taşıt vergisi), vergi adaletini sağlamada daha etkili. Çünkü dolaysız vergilerde; en az geçim indirimi, artan oranlı vergi tarifeleri, indirim, istisna ve muafiyet gibi uygulamalarla, vergi ödeme gücü arasında ilişki kurulabiliyor. Dolaylı vergilerde ise; KDV, ÖTV gibi bu vergilerin uygulandığı mal ve hizmetlerin, düşük gelirlilerin bütçesindeki payı, yüksek gelirlilere göre daha fazla. Vergi yükü, asıl olarak düşük ve sabit gelirlilerin üzerinde kalıyor. ‘Bir ülkede, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı, dolaysız vergilerden yüksekse, o ülkede vergi adaletinin varlığından söz edilemez.’ şeklindeki yaygın görüşe göre Türkiye‘de vergi adaletinden, her geçen yıl biraz daha uzaklaşılıyor... Bu durum ise, Anayasanın 73 cü Maddesine göre “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü.” Maddesine aykırı düşmektedir. Aynı zamanda “Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.” İlkesine de aykırı düşmektedir. Dolaysız vergiler açısından bakılığında; Türkiye, gelir, kurumlar ve servet vergileri ile KDV ve sosyal güvenlik primi oranlarının toplamından oluşturulan vergi oranları endeksinde dünya ülkeleri arasında 19'uncu sırada yer aldı. Türkiye, 124.5 endeks değeriyle ABD, İsviçre, İngiltere, Almanya, Kanada, İrlanda, Avusturalya ve Danimarka gibi ülkeleri geride bırakıyor. Uluslar arası Finans istatistikleri verileri, OECD ve uluslar arası enerji ajansı verilerine göre hazırlanan rapora göre Türkiye istihdam üzerindeki vergilerde seçilmiş 26 ülke arasında %42.1 oranında vergi ile ilk sırada yer alıyor. Türkiye’yi %41.3 ile Polonya, %40 ile Fransa. %39.5 ile İsveç, %39 ile Belçika, %35.5 ile İtalya, %34.3 ile Yunanistan izliyor. En az oran ise, %13.6 ile Güney Kore’de. Bu ülkeyi %15.5 ile Amerika, %15.6 ile Meksika ve %17.8 ile İsviçre takip ediyor. Gelir vergisi oranlarında da Türkiye başı çekiyor. %45 Gelir Vergisi uygulanan Türkiye’yi %38.3 ile Danimarka, %31 ile İsveç, %30 ile Güney Kore izliyor. En az gelir vergisi oranına sahip ülke ise %12 ile Rusya. Bu ülkeyi %15 Gelir Vergisi oranıyla Çin, Almanya, Yunanistan ve Hollanda izliyor. Kurumlar Vergisi oranlarında Türkiye %33 ile Belçika %40.2, İspanya %35,Hollanda %35 ve Yunanistan’ın %35 arkasından beşinci sırada geliyor. En düşün kurumlar vergisi oranı ise %16 ile Rusya’da. Rusya’dan sonra %20 ile İngiltere, %25 ile ABD, Almanya, İsviçre ve Tayvan sıralanıyor. Ülkemizde son 15 Yılda vergi yükü iki kattan fazla artmıştır. Türkiye, OECD'nin en yoksul ülkesidir. Buna karşılık, vergi yükü ABD ve Japonya gibi en zengin ülkelerin üzerindedir. Türkiye’de Dolaylı ve Dolaysız vergilerin Yıllara göre dağılımı ise şöyle: Kaynak: Maliye Bakanlığı. Dolaysız ve Dolaylı vergilerin AB Ülkelerindeki payları ile ülkemizdeki paylarını karşılaştıracak olursak; Grafiklere bakıldığında, AB ülkelerinde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı ortalama %35. Bizde ise, %73 e ulaşmış durumda! “Bir ülkede, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı, dolaysız vergilerden yüksekse, bu ülkede vergi adaletinin varlığından sözedilemez.” Şeklindeki yaygın görüşe göre Türkiye’de vergi adaletinden her yıl biraz daha uzaklaşılıyor.. Kişisel gözlemlerime göre (Hasan Yaşar Özfidan Savı.) Kayıtdışı ekonomiyle, dolaylı vergiler arasında doğru orantılı bir ilişki vardır. Ülkedeki kayıtdışı ekonomi hangi oranlardaysa, dolaylı vergilerde aşağı yukarı bu seviyelerdedir. Verilere bakıldığında bu durum açıklıkla görülmektedir. Bunun nedeni ise, ülke yöneticilerinin kayıt altına alamadıkları kısım kadar dolaylı vergilere başvurmaları ve tahsil edemedikleri vergiyi dolaylı vergilerle toplama yoluna gitmeleridir. Böyle bir ortamda ise, dolaylı vergileri azaltmak için, önce kayıtdışı ekonominin azaltılması gerektiği açıkça ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde Kayıtdışı Ekonominin Küçülmesi için alınması gereken önlemler. Kayıt dışı ekonomiyi ortaya çıkaran veya boyutlarını genişleten unsurlar ortadan kaldırılabildiği takdirde kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmış olacaktır. Kayıt dışı ekonomiyi önlemek (veya küçültmek) için kısa vadeli tedbirler yerine orta ve uzun vadeli yapısal değişiklikler gereklidir. Öncelikle, Türkiye’de kayıt dışı ekonomiye neden olan unsurlar tespit edilmeli daha sonra bu unsurların ortadan kaldırılması için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılmalıdır. Ülkemizde, kayıt dışı ekonomiyi büyüten nedenlerden biride Türkiye’de yaşanan yüksek oranlı enflasyondur. Bundan önceki yıllarda enflasyon oranının devamlı yükselmesi, kayıt dışı ekonominin büyümesine neden olmuştur. Bu yüzden, kayıt dışı ekonominin küçültülmesi için enflasyonu düşürmeye yönelik ekonomik politikalara devam edilmelidir. Gelir, Kurumlar ve Katma Değer vergilerinin oranları düşürülerek vergi tabanının genişletilmesi sağlanmalıdır. Verginin konusuna giren gelir kavramı genişletilerek kaynağı izah edilemeyen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik yasal bir düzenleme 4369 sayılı kanunla yapılmış fakat her nedense 4444 sayılı kanunla bu düzenlemenin 01.01.1999 ile 31.12.2002 tarihleri arasında uygulanmayacağı hükmü getirilmiştir. Kayıt dışı faaliyetlerden elde edilen gelirlerin kayıt altına alınabilmesi için verginin konusuna giren gelir kavramı genişletilerek bu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin vergilendirilebilir duruma getirilmesi gerekir. Kayıtdışı ekonomi hacminin küçültülmesine ve kayıtdışı istihdamın kayda alınmasına ilişkin olarak, OECD ülkelerindeki uygulamalar ışığında şu politika ve tedbirler benimsenip hayata geçirilmelidir: -Vergi oranları, vergiden kaçınma davranışına neden olmayacak, ödenebilir düzeye indirilmelidir. -İşletmelerin ve ekonominin üretim ve rekabet gücünü artırmayı, istihdamı geliştirmeyi esas alan, verimlilikle bağlantılı bir ücret politikası izlenmelidir. -Sosyal amaçlı fon uygulamalarına son verilmelidir. -Vergi, SSK primleri, kıdem ve ihbar tazminatları, istihdam kotaları gibi mali ve yasal yükümlülükler toplu iş sözleşmesi yapan işyerleri için azaltılmalıdır. -Çalışma mevzuatımızda esnekliği sağlayıcı düzenlemelere gidilmelidir. -Atipik (standart dışı) çalışma yöntemleri yasal düzenlemeye kavuşturulmalıdır. -Çevre, işyerinde hekim çalıştırma, zorunlu istihdam, kreş ve anaokulu işletme, işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi konularda ilgili mevzuatın ekonomik gelişmeyi sekteye uğratan yönleri iş dünyası ile koordinasyon içinde yeniden düzenlenmelidir. -Üretime bağlı ücretin işgücü maliyeti içindeki payı büyütülmelidir. Yan ödeme kalemleri artırılmamalı, mevcut yan ödemeler ücrette birleştirilmelidir. -Çalışanlara yapılan ödemeler fiili çalışma saatleri ile ilişkilendirilmeli ve tüm ödemelerde fiili çalışma saatleri esas alınmalıdır. -Fazla çalışmanın ücretlendirilme oranı AB seviyelerine çekilmelidir. Ayrıca, esnekliği sağlamak bakımından fazla çalışma günlük çalışma sürelerinde söz konusu olmamalı, ancak haftalık azami çalışma süresi aşıldığında gündeme gelmelidir. Fazla çalışmalarda fazla çalışma ücreti yerine fazla çalışılan süre kadar işçiye serbest zaman verilebilmesi imkanı da getirilmelidir. -Hafta tatili ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmalar, AB ülkelerinde olduğu gibi daha düşük oranlarda ücretlendirilmelidir. -Çalışılmadığı halde çalışılmış sayılıp, ücret ödemesi yapılan gün sayısı azaltılmalıdır. -Devlet memurlarına uygulanan asgari ücret tanımına ilişkin esaslar, işçi statüsünde çalışanlar için de geçerli kılınmalı; devamlılık arzeden tüm nakdi ödemeler asgari ücret kapsamında sayılmalıdır. -İstihdamla ilgili idari para cezaları astronomik düzeylere çıkarılmıştır. Bu yöntem kayıtdışı istihdamı önleyemeyeceği gibi, girişimcinin istihdam yaratmasını da engeller. -Asgari ücretin para cezaları ile olan ilişkisi kesilmelidir. -Ülkemizin rekabet gücüne, ekonomik gelişmesine ve dolayısıyla istihdam artışına ayak bağı olan ve işletmeler tarafından üstlenilen mevcut sosyal yükler hafifletilirken, topluma rekabet gücü kaybı, yatırım azalması, işsizlik, gelir kaybı vb. şekillerde yansıyacak ilave sosyal yükler de getirilmemelidir. -SSK tarafından uygulanan prime esas ücretlerin alt sınırı, yürürlükteki asgari ücreti aşmamalıdır. Bu amaçla 506 sayılı Kanun'un 78. maddesine açıklık getirilmelidir. -İstihdama ilişkin yükümlülüklere dair bürokratik işlemler basitleştirilmeli, azaltılmalı ve kolaylaştırılmalıdır. Ayrıca, organize sanayi bölgelerinde SSK ve Maliye tarafından kurulacak bürolar yoluyla hizmet, girişimcinin ayağına götürülmelidir. -İyi niyetli mükellefi cezalandırmayan, etkin bir vergi idaresine ve denetim düzenine geçilmelidir. -Kayıtdışı ekonominin küçültülmesinde polisiye tedbirler yerine teşvik edici uygulamalara ağırlık verilmelidir. -Organize sanayi bölgelerinin sayısı artırılmalıdır. -Mesleki eğitim alanında yasal yükümlülükler azaltılırken, gönüllü eğitim faaliyetini özendirecek ilave vergi teşvikleri öngörülmelidir. -Kaçakçılığın kontrol altına alınabilmesi için özel birimler oluşturulmalı, devletin sınır kapıları olmak üzere tüm birimlerinde eşgüdüm ve uyumun sağlanması için süratle otomasyona geçilmelidir. Bütün bu bilgiler ışığı altında, şimdi ben sizlere bu olayı kendime özgü bir bakış açısıyla ele alarak kısaca değerlendirmek istiyorum; Kayıt dışı ekonomi %70 lerde olduğu müddetçe, vergi adaletini sağlamak son derece güçtür düşüncesindeyim. Eğri oturalım, doğru konuşalım, kayıtdışı ekonominin %70 lerde olduğu bir ekonomide siyasiler, kendilerine göre çözüm üretmişler ve paranın birtürlü kayıt altına alınamadığı ülkemizde vergi verilsin yada verilmesin piyasada likilitenin büyük oranlarda dolaştığı tüm ürün ve hizmetlere KDV, Akaryakıt Vergisi, özel tüketim vergisi ve tiryakilerin birtürlü vazgeçemediği tekel ürünlerinden dolaylı vergiler alarak vergi tahsilatını garantiye almışlar, öyle yada böyle bir şekilde vergi adaletsizliği pahasına ülkenin ekonomik potansiyelinin tamamını vergilendirmişlerdir. Ülkemizdeki durum aynen böyledir. Aslında başlangıçta dolaylı vergiler arttırıldığında dolaysız vergi oranları buna orantılı olarak azaltılması gerekiyordu. Bu böyle yapılmayıp, hem dolaylı vergiler arttırılmış, hem de toplam vergi payının içinde dolaysız vergi paylarının azalmasına rağmen bu vergi oranlarında artışlar yapılarak bugünkü çıkmaza girilmiştir. Ekonominin doğal işleyişi içinde zamanla dolaylı vergiler hergeçen yıl daha da artarak dolaysız vergilerin bir anlam ifade etmediği duruma gelinecek ve sistem kendi kendine çözüm üretecektir. Durum böyle devam ederse, gelecekte toplam vergi gelirleri içinde dolaysız vergilerinin payı %80 lere %90 lara varacak ve dikkate alınmayacak kadar küçük kalacaktır. Böylece, toplam vergi gelirlerinde fazla bir etkisi olmayan dolaysız vergilerde beklenilen vergi oranlarındaki düşüş kendiliğinden yapılacaktır. Yani ekonominin temel işleyişleri içinde sistem kendi kendine otomatik olarak çözüm üretecektir. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için, faizlerin düşmesi ve reel faizlerin biran önce düşürülmesi gerekmektedir. Faizlerin ve reel fazilerin düştüğü bir ortamda kayıt dışında bulunan birikimler yatırım ve yeni iş yerlerinin açılmasıyla bir şekilde kayıt altına alınacaktır. Yalnız, bu geçişte dolaysız vergilerin makul seviyelere düşürülerek bu geçişin hızlandırılması yararlı olacağı unutulmamalıdır. Bana göre, ülkemizde bu ortam oluşmuş bulunmaktadır. Geriye, ekonominin temel işleyiş kuralları içinde dolaysız vergi oranlarını düşürmek, faizleri ve reel faizleri düşürmek kalmıştır. --------------------------------------- Aslından rahatça okumak için kaynak: http://www.ekonomikcozum.com/koseyaz/kosehas/ulkemizde-vergi-adaleti-nasil-saglanir.htm ▲ Collapse | | | Oranların durumu, adilliği ve anlaşma-taksitlendirme | Aug 12, 2017 |
Merhabalar, Vergi oranları hemen hemen her ülkede birbirine benzer şekilde belirleniyor. Atıyorum 50 bin kazanan %25, 1 milyon kazanan %50 ödeyecek olsun. Geliri yükseldikçe mükellefin vergiyle taksitlendirme, pazarlık etme şansı artar. Geliri düşük olanın düşük miktardaki vergisi taksitlendirilmez çoğu kere peşin alınır. Ne var ki astronomik geliri olanlar bunu taksitlendirebilir ve bu arada ödenmemiş vergi üzerinden ayrıca gelir elde edebil... See more Merhabalar, Vergi oranları hemen hemen her ülkede birbirine benzer şekilde belirleniyor. Atıyorum 50 bin kazanan %25, 1 milyon kazanan %50 ödeyecek olsun. Geliri yükseldikçe mükellefin vergiyle taksitlendirme, pazarlık etme şansı artar. Geliri düşük olanın düşük miktardaki vergisi taksitlendirilmez çoğu kere peşin alınır. Ne var ki astronomik geliri olanlar bunu taksitlendirebilir ve bu arada ödenmemiş vergi üzerinden ayrıca gelir elde edebilir. 500 bin vergi borcu olan kişi 4 taksite böldüğünü ve bunu da yine marjinal getirisi olan faize yatırdığını farzedelim. Bu kişi faiz de piyasadan düşük olsun aylık % 0,5. Dört ay geciktirirse. 10 bin TL ayrıca gelir elde eder ki bu bir sonraki yıla ötelenmiş gelir olur. Çoğu zaman da arada kaynar gider. Özetle doğru ve adil olmak oranlarda olduğu gibi uygulamada aynı şekilde çıkmayabilir. Üzerinden bir yıl geçmiş olsa da ben de fikrimi paylaşayım istedim. Sağlıcakla kalın, N. Yigit ATIL KAYHAN wrote: Yukarida yazilanlarin tamamini okuma firsatim olmadi. Bunun için beni bagislayin. Umarim bir gün okurum. Sanirim tüm dünyada devletlerin vatandaslarindan vergi toplarken kullandigi bir kural vardir. Az geliri olandan az, çok geliri olandan çok vergi alirlar. Tabii ki burada az ve çok sözcüklerini aritmetiksel anlamda kullanmiyorum. Geometrik anlamda yani vergi oranlari (% olarak) anlaminda kullaniyorum. Zaten mantikli olan da budur. Örnegin, senede sadece 50,000.00 TL geliri olan bir vatandasin ödeyecegi vergi yüzdesi X ise, senede 500,000.00 TL geliri olan bir vatandasin ödeyecegi vergi yüzdesi Y olsun. Burada dogal olarak Y > X (Y rakami X'den büyüktür) kurali vardir. Bir baska deyisle, senede 500,000. TL kazanan bir vatandas gelirinin daha yüksek bir yüzdesini vergi olarak öder. Tekrar yaziyorum, burada mebleglardan degil, % olarak oranlardan söz ediyorum. Bu durumda, biz çevirmenler öyle yüksek ücretlere çalismadigimiz için ödeyecegimiz vergi oraninin da düsük olmasi beklenir. Simdi bazilariniz diyebilir ki, biz o hesaplamayi tamamen muhasebecimize devrettik. Anliyorum ama bence yine de ödedigimiz verginin gelirimizden hangi oranda kesildigini bilmemiz gerekir. Bunun için illa bir muhasebeci olmak gerekmez. Kaldi ki eger siz muhasebecinizin yaptigi hesaplardan tamamen habersiz iseniz çok yanlis yapiyorsunuz, demektir. Size bunun uzun dönem maliyeti tahmin edeceginizden daha fazla olabilir. Bazen senelik geliriniz belirli bir rakami asmiyorsa devlet sizden vergi bile almiyor olabilir (muhtemelen dar gelirli vatandaslari korumak için). Bunu bilmek için de muhasebeci olmak gerekmez. Ben bu konularda olabildigince cahil bir vatandas olarak yukarida bahsettigim rakamlari hiç bilmiyorum. Ama içimizde bilenler mutlaka vardir. Sözlerimi ABD'den eski bir lafla bitireyim. Bu dünyada iki seyden kaçamazsiniz. Bunlardan biri ölüm, digeri de vergilerdir. Hatta ABD'de bu ikisi bazen birlikte anilirlar, "death and taxes" seklinde. ▲ Collapse | | | Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:42 Member (2007) German to Turkish + ... Bana yapılan Fetullahçı bir Maliye saldırısıydı... | Feb 16, 2019 |
Şüpheleniyordum da çünkü çok allahsızca saldırmışlardı o zamanlar. Saldırtanlar, saldıranlar, müfettişler Fetullahçı çıktı (daha sonra FETÖ'ye dönüşen yapı). Tabi "devlet" denilen ve organize kötülük de yapabilen güç yapacağını yapıp çıkmıştı işin içinden... Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.... See more | | | Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:42 Member (2007) German to Turkish + ...
Son durumlar hakkında bazı sorular oluyor kafalarda, özelden herkese ulaşamıyorum. Yazmak isteyen yazmakta her zamanki gibi serbesttir kanımca... | |
|
|
Emekli olup da ek gelir olarak çevirmenlik yapmak isteyenlerin vergi konusunda bir yükümlülükleri var mıdır, bilen var mı? | | | Adnan Özdemir Türkiye Local time: 06:42 Member (2007) German to Turkish + ... En iyisini muhasebeciler/mali müşavirler bilir... Onlara sormak lazım | Mar 24, 2023 |
Gülnur Seyhanoğlu wrote: Emekli olup da ek gelir olarak çevirmenlik yapmak isteyenlerin vergi konusunda bir yükümlülükleri var mıdır, bilen var mı? Gülnur Hanım, En iyisini muhasebeciler/mali müşavirler bilir... Onlara sormak lazım. Bu yazdığımı zaten herkes bilir de... yazayım gene de dedim. Bakalım, belki konuyu yaşayıp görenler birşeyler yazar da bizler de fikir sahibi oluruz...
[Edited at 2023-03-25 04:57 GMT] | | | Pages in topic: < [1 2 3 4] | To report site rules violations or get help, contact a site moderator: You can also contact site staff by submitting a support request » Türkiyede Çevirmenlerin Vergi Yükümlülüğü No recent translation news about Türkiye. |
Trados Business Manager Lite | Create customer quotes and invoices from within Trados Studio
Trados Business Manager Lite helps to simplify and speed up some of the daily tasks, such as invoicing and reporting, associated with running your freelance translation business.
More info » |
| Anycount & Translation Office 3000 | Translation Office 3000
Translation Office 3000 is an advanced accounting tool for freelance translators and small agencies. TO3000 easily and seamlessly integrates with the business life of professional freelance translators.
More info » |
|
| | | | X Sign in to your ProZ.com account... | | | | | |